19 Haziran 2017, Pazartesi
saat: 00:33


bugün malum zor günlerden
babama gittiğimde nesrin abla'yı geçirdim aklımdan, belki annemle birliktedirler diye düşündüm. sonra kızdım kendime a'yı hala aramadım diye.

akşam yemek yerken bilmediğim bir numara aradı, a!

ben ne hissediyorsam aynılarını söyledi bana. demek o yüzden annelerimiz de iyi anlaşıyordu. benzer kafaların kızlarıydık.

bana öyle bir şey söyledi ki ancak bu kadar kafamın içindeki sesle eşleşebilir:
"içimde öyle bir sevgi fazlalığı var ki aktaracak yerim yok. keşke bir aile kurmuş olsaydım da onlara verebilseydim"

o yüzdendir sanırım abuk subuk adamlara gönlümü açmam. bir türlü vazgeçmek istememem.

bu arada, cumadan beri konuşmuyoruz.

günün şarkısı: moanin' - art blakey & the jazz messengers

saat: 00:48

benim başka bir iş yapmam lazım, daha sosyal, insanlarla iç içe bir iş.
ne yapacağımı bilmiyorum ama
dağ taş "nitelikli kahve dükkanı"ndan geçilmez oldu
istediğim birşey vardı, onu da başkası açtı ve pek başarılı oldukları söylenemez. gerçi benim kafamdaki daha farklıydı, bunlarınki pek bi rafine kaldı.


mimarlığı da seviyorum bakma, sadece bu 10 saat karpuz büyütme seansları beni benden alır oldu. artık gelişemiyorum, hep aynı şeyi yapar oldum.

patronuma da toleransım azaldı sanırım.

basıp gitsem diyorum ama yapamam ben. bana göre değil. benim insana ihtiyacım var.

pofff... şu 7 temmuz gelsin.

istanbul
hosting