26 Haziran 2017, Pazartesi
saat: 12:49


Cumartesi günü Bite'a uğradığımda Melis hanım raflara bişeyler koymak için sandalyeyle çıkmaya çalışırken başı dönmüş ve düşmüştü. Neyseki tam ayağımın dibine doğru düştü de havada yakalayabildim.
Kendinde gibiydi ama bir yandan da rengi benzi atmıştı. Dedim çabuk doktora gidiyoruz.
Hemen galatasarayda cezayir sokağının köşesindeki taksi durağına bir el yaptım. Dükkanıda kapadım. Eşine haber verelim mi diyorum, cevap vermiyor. Gözleri açık ama böyle bilinci yerinde değil gibi. Nasıl endişelendim anlatamam. Aklıma beyin kanaması felan geliyor. Bir keresinde böyle birşeye tanık oldum çünkü. Gözlerini yummasın diye uğraşıyorum bu ihtimal yüzünden. Hemen cihangirdeki italyan hastanesine gittik.
Allahtan bir yokuşluk yol. Taksici durumu görünce para felan istemedi zaten.

Neyse hemen sedyeyle acile taşıttık. Acildeki doktora olanları gördüğüm kadarıyla izah ettim.
Şüphelerimide anlattım. Siz burada bekleyin deyip müdahale etmeye girdi.
Bende hemen kocasını aradım. Adam kuşadasında iş gezisindeymiş. Sesinden anlayabiliyorum konuşurken nasıl yüreğinin sıkıştığını. Gene de onu teselli edecek kelimeleri ustalıkla seçiyorum içine biraz rahatlık serpilsin diye ama nafile tabi.
Bulabildiğim ilk uçakla geliyorum,sürekli irtibatta olalım diyerek telefonu kapadı.

Koridorda bekliyorum. Olayın şokundan aklıma bile gelmemişti ama burası benim için milat olan bir yerdi.
Ceylin bir çocuğumuzun olucağını burada öğrenmiş ve çocuğumuzun hayatına bu hastanede son vermişti.Tabi bizimde. İçimde muhafaza ettiğim dünyanın en şeytani ellerinin bile ulaşamayacağı,ulaşabilse bile içimden asla çıkartamayacağı ona olan sevgimi bir doktor onun içinden embriyo olarak çıkarıp almıştı içimden.

Kendi derdime düşüverdim bir anda. Oturuyorum bekleme salonunda bir başıma. Kimselerde uğramıyor yanıma. Ağlayabilsem rahatlayacağım öyle bir dolmuşluk.
Tam o anda doktor çıktı içerden.

Bu gece hanfendiyi hastanemizde misafir edeceğiz dedi.

Nesi var dedim. 1.5 aylık hamile cevabını aldım.

Gülsem mi ,ağlasam mı bilemedim. Melis'in yanına girdim. Elimi tuttu ağlayarak korkuttuğum için özür dilerim diye.

Annesini arattı, o gelene kadar yanında oturdum. Çok yorgun düşmüş olacak ki özür diledikten sonra uyuyakaldı gözlerinde yaşların ıslattığı yanaklarını bile silemeden.

O hali ne kadar da çok Ceyline benziyordu. Nasıl fena oldum anlatamam.

Bu sabah eşi ile beraber aradılar beni hem bayramlaşmak hemde teşekkür etmek için.

Ceylini biliyor Melis. Ona o hastanenin bana ne ifade ettiğini yatarken ona nasıl benzediğini anlatınca ağlamaya başladı bende o günden beri içimde tuttuğum dilimin ucundaki kelimelerde saklı gözyaşlarını salıverdim içimden.

Epeydir ağlamıyormuşum omzumda birikmiş yükleri. Şimdi biraz daha rahatım.


önümde tütün kokan sokaklar
ve sana dair her anıda
bana acı veren bi'şey var


www.youtube.com/watch?v=0mRLj5V0D1s



istanbul
hosting