22 Temmuz 2017, Cumartesi
saat: 04:30


bugün aradı dedi ki çık gel parkın orada buluşalım. 1 saate gelirim dedim scotty mcotty bi an önce atla bi şeye gel dedi. iyi dedim 5-6 dak içinde çıktım evden önce meydanda ki ing banktan para çektim oradan cihangir otoparkına yürüdüm roxynin yanından geçerken geçen sezondan kalma konser tarihlerine ve etkinliklere baktım ve iyi ki artık hiç gelmiyormuşum dedim. merdivenlerin orada pepeyle bekliyordu naif bi hali vardı sarıldım öptüm. kaktüse oturduk karşılıklı ve konuşalım dedim ne konuşucaksan. cafede olmaz dedi merdiven bank falan bulalım daha rahat hissedicem kendimi dedi. kahve söylemiştim o esnada zaten içelim kalkarız dedim içtik kalktık. parkın içine girdik basket sahasının oradaki basamaklara oturduk ve dedi ki.

evet dedi ki günce. ya sev ya terk et dedi. bana ya teklif edersin ya da beni bırak. üzülürüm istemem gitmeni dedi. seni çok seviyorum dedi. seninle evlenmek istiyorum dedi. istersen ben teklif edeyim dedi (istanbulda kızlar teklif ediyormuş geyiği geçti aklımdan ama yapmadım ). ben kaş ta seninle yaşama hayaliyle tuttum o evi dedi. gel iste beni ciddiysen dedi.

diyemedim o an ciddiyim ama mutsuzum diye. mutsuzumu haykıramadım. mutlu hissettirmiyorsunu haykıramadım.

aradığım kadınsın dedim. sevdiğim kadınsın dedim. beklediğim ve sadık olduğum tek kadınsın dedim. ben zaten iyi günde kötü günde hastalıkta sağlıkta yanındayım dedim. ben bunlarla ilgili bir eksikliğim olduğunu düşünmüyorum dedim. olay bunlar değil artık dedi olay ben artık seninle evlenmek istiyorum dedi, bir şeylere geç kalmak istemiyorum dedi işime yoğunlaşamıyorum kafamı sadece bu kaplıyor dedi sürekli ertelemen kendimi aşağılanmış hissettiriyor dedi.

nasıl bir tezgaha geliyorum günce. sevgisinden de samimiyetinden de şüphem yok ama mutluluğumdan şüphem var. zorlandığımı hissediyorum. onu anlıyorum ya da en azından anlamaya çalışalım diyorum diyelim ama yeterli olmuyor. anlam veremiyorum bu duruma, bu hormonlara hele hiç anlam veremiyorum. 2 çocuğum olucaksa bunu 40 yaşımda yaşamak istemiyorum dedi. bunu seninle yaşamak istiyorum dedi ve eğer bu noktadan sonra teklif ediceksen kadınlık gururumu onaracak şekilde yapmanı isterim dedi. kaşta ki evde kalıcaksan nişanlım olarak kalmanı isterim dedi.

ben pek bir şey diyemedim günce zaten yaprak gibi titriyordu. bilmiyorum o an doğru zaman değildi gerçekleri konuşmak için. ayık kafayla gerçekleri konuşmak bana anlamsız geliyor çünkü ayıkken inanılmaz anlamsız gelior zaten hayatın kendisi.

terapiye gitmiş ve terapist benimle ilgili 2 şey sormuş insanları ve hayvanları seviyor mu demiş. hayvanları seviyor ama sosyopat ve insanlarla iletişimi sorunlu demiş. kadında o zaman tekrar düşün bu birlikteliğini demiş. ya düşün işte kadın. tekrar düşün. niye inat ediyorsun. gel biraz daha bakalım uygun muyuz değil miyiz. 1,5 yıl geçti henüz birbirimize hala uygun muyuz bundan emin değilken gel babamdan iste falan diyor günce. kafam çok karışık. yarın sktiminin bir düğününe gidilecek ve banu nun annesi de orada olacak ama şunu söyleyebilirim ki gerçekten umrumda değil.

hiç virgül kullanmadım ama bu zamana kadar kullandıklarıma say çünkü çok sıkıldım.

istanbul
hosting