20 Eylül 2017, Çarşamba
saat: 22:30


Artık tam bir Ukraynalıyım. Baya öyle hissediyorum. Sarı mavi bayrağı görünce bile coşmaya başladım. Lalalalalalalalaaaa oooo Ukraynaaaaa!


Çok acayip şeyler oluyor. Ama önce reklamlar.


Lychakiv Mezarlığı hayatımda gördüğüm en acayip yerlerden biriydi. En son bu hissi seneler evvel Amsterdam'da Casa Rosso'da hissetmiştim, bilenler bilir, kendisi baya ünlü bi porno tiyatrosudur. Mezarlıkla porno tiyatrosunun bir alakası yok ama verdiği his aynı; "OMG!" Mezarların arasında dolanırken, inançlı biri olmamama rağmen kafamı gökyüzüne kaldırıp "Teşekkür ederim." dedim. Kime teşekkür ettiğimi bilmiyorum. Çok da önemli değil zaten.


Bu hafta sürekli yapmur yağdığı ve daha önemlisi baya soğuk olduğu için Ivan Franko Park'ta koşamadım. Yine de ara sıra gidip sincapları izliyorum. Sincap izlemek bence dünyanın en güzel şeyi. Hava o kadar kapalı ki, otursam Anna Karenina 2'yi yazarmışım gibime geliyor. 2. kitapta Vronski ibişi aslında Kiti'yi sevdiğini anlayıp orduyu tekrar bırakır ve bunu öğrenen Levin'den bi temiz sopa yer. Devamı için bi şişe votka almam lazım.


Bu satırları okuyan çok kıymetli Türk erkeklerini bi kenara ayırırsak, Türk erkeklerinin ABV! Burada iyice tiksindim. Bi de beni buralı sanıp yanımda abuk subuk konuşuyorlar. Burrrsh hayvanın evladı, bursssh! Yavaş!


Bütün astrologlar birleşip aynı kararı almışçasına gökyüzündeki falım için "Eski defterleri kapatın!" deseler de, geçenlerde rüyamda G.'yi gördüm. O zamanlar ikimizin de çok kötü zamanına denk gelmişti ve tadından yenmeyecek bir ilişkiyi daha başında bok etmiştik. Neyse, nerdeyse 2 yıl geçmiş olmasına rağmen yeniden iletişime geçtik ve sanırım ben Türkiye'ye dönünce görüşeceğiz. Ya da bilmiyorum. Kafam çok karışık.


Ermeni Pazarı'ndan tavuk kanadı aldım. O kadar enteresan şeyin içinden tavuk aldığım için beni kınayabilirsiniz ama vallahi çok güzel oldu. Elime sağlık.



istanbul
hosting