18 Ekim 2017, Çarşamba
saat: 03:36
bazen içiyor, bazen konuşuyor ve bazen susuyoruz. cumartesi gecesi, arkada jesus and the mary chain çalarken, o sofada uzanıp ben koltukta otururken, elleri bilek kemiklerimi okşarken. o benim gençliğimle dalga geçerken, ben onun kendiliğine şaşırırken.
kafede oturup öbür eve gitmeye hazırlanırken yazdı. kahve içip pkd okuyorum dedim. yanıma gelmesini hiç beklemediğim için tabii, on beş dakika içinde kapıda belirdi. ben çay o kapüçino. misafiri olduğum evdeki odamın penceresinin altından geçerken yapmayı unuttuğum espri. pazar kalabalığından kaçamadan yürüdüğümüz kanal. sonra bisikletin arkasına atla dedi. atladım. pannierden görliye kadar öyle gittik. sana aşık olmak i s t e m i y o r u m.
dün. bugün. sessizlik bile güzel. hatta daha güzel. peki ama ne yapıcam? nasıl olur bu?
