04 Aralık 2017, Pazartesi
saat: 22:07
yine geldi yılın bu dönemleri. yılsonu. içmuhasebe - dış muhasebe dönemleri. stoklarıeritelimlütfen günleri. stokdevirhızımızı arttıralım zamanları. ne yapıyorum ben? günleri. soru işareti. soru işareti. parakazanıyorum ben. nokta. nokta. paramıseverekmikazanıyorumben çift soru işareti. konuşma çizgisi. üç nokta. budöneme bir de şimdi otuza girecek olma süreci eklendi.sonuç: nurtopugibibir iç hesaplaşmamız oldu. bir garip haller oldu. kukumav kuşları oldu.
bi düşünsem belki işin içinden çıkıcam, çıkmak için yollar bulucam, ya da en azındantüm bunlar üzerinde içimi dinleyebilicem. oysa düşünmekten/içimi dinlemekten/ çıkaryolbulmaktan ustalıkla kaçıyorum. yazdan beri bu böyle. perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.ben geliyorum dedi. ve işte şu an burdayım:2017 aralık. bu işyerinde kendime verdiğim izin bu yıl doluyor. elimde ne var? bu gidiş hangi yöne gidiş? yükseklisans ne oldu? yapmaktan hoşlandığım şeyler ne oldu? hangi inziva falan diyordum, kafa izni diyordum, bugün yarın derken, şu zamana kadar geldik.
tüm bunlar arasında yeldeğirmenindeki konserler güzel bir nefesalmadurakları oldu benim için. ve caz seminerleri! alper maral: tiyatromuzun harika çocuğu dediği ferhan'ın. manyak alper maral! o 'birtakım tıngırtılar' diyor ama ne güzel tıngırdıyorlar onlar öyle! ilk hafta gittiğimde bi baktım piyano sesi geliyor içerden, aaa ne güzelmiş, aaa bu adam alpermaral'mış meğer..o gün anlamıştım bu seminerlere devam etmek istediğimi. güzel de oldu.
konserlerden en aklımda kalansa dilarasakpınar (aka.laradilara)'nınkiydi.tüm konserini yüzümde salakca bi sırıtmayla dinledim. çünkü çok sevdim. çünkü daha önceden epey küçümsemiştim kendimce. çünkü çok şaşırdım böyle bir şeyle karşılaştığım için. işte böyle güzel insanların varlığı bile hoş oluyor, yetiyor bazen. hakikat şelalalerinden bahseden bir kadın şarkıcı. leylaya su vermekliklerden bahseden bir kadın.
ekimsonu entebin hemamları vardı. zeugmayı gördüm. okeanoslar tethis'ler, nemrutta gördüğüm antiokhos 1 ile herkül'ün tokalaşması sahnesi tam karşımdaydı, bol bol diyonysos'lar, eros ile psyche, daidalos-ikaros-minotorus-eros mozayiği, birtakım geometrik desenler,küşlemeci halil ustalar, avlulu bayazhan'lar, citta slow: halfeti,su altındaki minareler, zeytin ağacına benzer fıstık ağaçları...
kapadokyaya gitme fikrini geliştiriyorum zihnimde. bir yandan doğu ekspresi fikri. bir yandan haftaya izmir var.
