12 Şubat 2018, Pazartesi
saat: 06:29


o arabanın ezdiği, yolun kenarına kodukları kediyi bugün gördüm, bizim bahçeye atmışlar. üzerinde sinek minek dolaşıyor. tuttum bir taş parçasıyla sığ bir mezar kazdım. hayvanlar da ölülerini biliyor çünkü. çöpe atmaya gönlüm razı gelmedi o yüzden.
ölen şeylerin o tuhaf, yabancı katılığı bir başka konu. eskiden bazı dükkânlarda koyun manken olurdu. ben çok çocukken. hatırlamıyorum neresiydi, nedendi. yanından geçerken annem hep işaret ederdi: bak koyun. gerçek koç ebadında hazırlanmış, oldukça gerçekçi bir koçtu bu. tüyleri aynı öyle uzun uzun, boynuzları öyle sahici. bugün kediyi iki sopayla tutup kazdığım zavallı mezara koyarken o koçu hatırladım. ölen şeylerin o tuhaf, yabancı katılığı. bir vitrin mankenine dönüşmesi. ey atayizler, ruh diye bir şey gerçekten var.
ama işte bunlar rüyama girdi. bütün gece yanmış, kör kalmış, hasta, bacakları kopuk kedilerin muhtaç yavrularıyla uğraştım. müsaade edersen, için incele incele inceliyor ve inceldiği yerden kopacak gibi oluyor.

istanbul
hosting