11 Mayıs 2018, Cuma
saat: 12:32


özledim evet.

boş boş gülüşmelerimizi, saçma esprilerimizi, saatlerce dışarda takılmalarımızı, duruşumdan kuracağım cümleyi tahmin etmesini, halimden bir bakışta ne olduğunu anlayabilmesini, her an dipdibe olduğumuz için, erkek olmasına rağmen milletin bize sevgili muamelesi yapıp dalga geçmesini, ardını düşünmeden rahatça birbirimize cümleler kurabilmemizi..ve daha pek çok şeyi.

bir gün yanyana gelsek ve bana "dibine kadar haksız olduğunu kabul edeceksin özür dileyeceksin" dese, hiç düşünmeden kabul ederdim. ne yazık ki mümkün değil. belki birbirimize söyleyecek tek kelimemiz olmayacak, öylece durup sessizlikte kendimize "bu muymuş yani?" diye soracağız ama bu namümkün durumda bu soru hiçbir zaman cevaplanmayacak. ne yazık. daha doğrusu bana yazık, çünkü takıntı yapan benim. en azından ben öyle biliyorum.

eminim zerre kadar aklına gelmiyorumdur, gelse de sövüp duruyordur muhtemelen bana. barışacağını bilsem istediğin kadar söv bana derdim. eziklik de, karaktersizlik de, çaresizlik de, ne dersen de işte. çünkü çok özledim.

hayatımda hiçbir arkadaşımı bu kadar özlemedim, eksikliğini hissetmedim. bir insan defalarca rüyasında hesaplaşır mı; dertleşir gülüşür eğlenir, cevapsız soru yağmuruna tutar mı? oluyormuş işte. hayatımda belki kimse için duygularımı bu kadar net ifade edemedim.

çünkü çok özledim. ne yazık ki kendimi ayaklar altına almayı göze alacak kadar çok.

"I'm not looking for somebody
With some superhuman gifts
Some superhero,
Some fairytale bliss
Just something I can turn to
Somebody I can miss"


youtu.be/FM7MFYoylVs


istanbul
hosting