09 Haziran 2018, Cumartesi
saat: 18:28


Keşke şu curry e verselerdi finals mvp yi. Tek o kaldı almadığı ve hak etmediğini söylemek de doğru olmaz. Bir maç kötü oynadı evet, ama bu adam takımın lokomotifi. Gerçi şu mvpleri neye göre verdiklerini de tam anlamadık ama olsun. Westbrook mvp olduysa mesela burda da finals için curry olabilirdi. Neyse, seneye alır artık.

Durant e laf söylenmesini de anlamıyorum. İyi takıma gelmiş. Abi adam neden gelmesin? Ben olsam ben de giderim. Adam zaten efsane statüsünde ama sakatlanmadığı sürece bu herif 4 te 4 e kadar gidebilir, çok ciddi bi rekor kırabilir.

Keza lebron için de böyle.
Lebron değiştirsintakım ya, isterse GSW ye gitsin (tamam bu hoş olmaz). Ama gideceği yerden ötürü CAVS dan çıkması lazım. O takımda buna saygı yok artık ve boşuna çabalıyor.

saat: 23:29

Çok uzun senedir buradayım ya. Aslında aralarda bıraktım, başka nicklere geçtim.. Ama ne hikmetse gene kürkçü dükkanına döndük.

Buradan kız arkadaşlarım oldu, ergen ya da normal. Onlarla ilkler yaşadım, kavgalar olsun güzel şeyler olsun. Tecrübeler edindim yani anlayacağın. Sevmediğim tipler vardı, onların muhabbeti dönerdi falan.

Ben mesela lise2 dönemlerimi falan çok hatırlamıyorum. Mesela haftasonu ne yapıyordum hatırlamıyorum. Lise 3 de hem kız arkadaşım hem de spor hayatım vardı, üstüne bir de dershane vardı o yüzden o dönemi anımsıyorum. Ama öncesini tam olarak anımsamıyorum, garip biraz.

O dönemler taksim modaydı. Ben sevmezdim. Ben içki içmem, sevmem de. 30 yaşına geldim ama hala ağzıma sürmedim. O dönemler taksim modaydı demiştim ya, bu hergele tipler okuldan çıkar oraya giderlerdi. Orada bira falan takılıp evlerine içkili dönen çocuklar işte. Aile hayatları zaten zayıf, çocuklarını arayıp sormayan tipler. Bakırköy de bi ara böyle modaydı ama nedense ‘cool’ tipler genellikle taksim e takılırlardı. Taxim ya da. Ben sevemedim. Hala da çok nadir giderim, 10 senede 3-4 kere gitmişimdir maksimum.

Mesela gidişlerimden bi tanesi üni 1, arda ile bulusmaya gitmistim. Bana sarı dvd lerde Smallville leri vermişti. Bilgisayardan çok iyi anladığımı iddia etmeme rağmen henüz divx, warez işlerine tam girmemişm ki altyazı ile ilgili hiçbir şey bilmiyordum, o zaman anladım. DVD lerden izlerdim genelde ve onlarda altyazı built-in gelirdi. O zaman da bi tane DivX player vardı evde tv ye bağlı, ona takıp izlemiştim hatırlıyorum o bölümleri. Hatta ingilizcemin bu seviyeye gelmesinde de etkisi büyüktür, zira hiç altyazı aramadığım gibi aslında kulak dolgunluğunun ne kadar önemli olduğunu da o zaman öğrendim.

Cihan la metallica konserine gittikten sonra da, ali sami yen stadından taksim e metro ile gelmiştim. Oradan da dolmuşlara binip dönmüştüm eve. O zaman eski evde oturuyorduk galiba, hatta burada geriye dönüp bakmıştım patlama olmuş.

Konser demişken, pentagram da çıkmıştı o gün. Baya güzeldi, pentagram ı severim zaten. Tigris, the one vb. Ancak ilk konserimdi, keyifliydi, cihan da iyi arkadaşımdır; ama konser bittikten sonra fark ettim ki, 6 saat boyunca aynı yerde durmuşum. Bacaklarım uyuşmuştu, çok garip bi duyguydu sore gibiydi hatta. Olduğun yerde zıplayıp duruyorsun çünkü.

Heh taksim diyordum. Aslında bu taksim ile ilgili en güçlü anılarımdan bi tanesi dedemle beraber olan. Dedem fanatik fenerbahçeliydi. Ama ben galatasaray lıydım. Bi tane de formam vardı, hatta 2000 yılı forması. O zaman uefa kupası kazandığımız dönem işte. Gitmiştik, gs store falan yok o zamanlar ama formalara isim basan yerler vardı. Orada hagi 10 bastırmıştık.

Dedemi de çok severdim ama o apayrı bir konu olabilir.

Çok kalabalık olduğu için sevmiyorum, her tür insan olduğu için sevmiyorum. Elitist bir tipim ben. Gencecik kızlar çıkıp gelip 1 liran var mı otobüse/dolmuşa binicez falan diyorlar. Sevmiyorum o yüzden.

Neyse lise diyorduk. O zamanlar ufaktım tabi, normalden de ufaktım. Kıskanıyordum büyük ihtimalle onları. Çünkü onlar ailelerine hesap vermiyorlardı, ne bileyim kızlarla iyi takılıyorlardı. Hep yakışıklı bi tip oldum ama belli bi yaşa gelene kadar çok fazla bunun avantajını göremedim. Görmeye başladığımda da çoğu zaman içimden gelmedi bunu kullanmak. O zamanlar özeniyordum işte yalan değil. Öyle işte.

Ya sanki bu lise 2 döneminde falan, gidip bilardo falan oynuyordum galiba. Bowling oynuyordum. Kimle gidiyordum onu da bilmiyorum, arkadaş seçen bi insanım zaten. Her yola gelmediğim için. Sanırım liseye kadar da hep basketbol ile geçti dönemlerim. İyi basketbol oynardım ama şu anki sistemle değil, biz böyle şut atmazdık. Ben daha klasik oyun kurucuydum, pas verirdim oyun kurardım.



istanbul
hosting