17 Ağustos 2018, Perşembe
saat: 02:01


alain d botton u seviyorum. onun yazmış olduğu ikinci kitabı okuyorum ve hala memnunum. hatta okurken güzel şeylere denk geldim.

ben çok okudum. çok uzun zamandır da okuyorum, hala okuyorum. düşünüyorum, yazıyorum. bunlar mühim değil. şuna gelmek istiyorum. bazı durumlarda öyle bi kafaya geliyoruz ki, bilgili bir insanın daha "bilgiliymiş gibi" ya da "bilge gibi" (o da neyse) konuşmasını bekliyoruz. hani mesela herkesin bilmediği kelimeler kullansın.

aslında bu saçma değil mi?
yani bizim anlattıklarımız nedir? ve daha önemlisi kimlere anlatıyoruz? eğer herkesin anlamasını istiyorsak, herkesin anlayabileceği bir dil kullanmamız gerekmez mi?


he, şu da var. edebi bir eser mi yoksa öğretici bir şey mi yapıyoruz; ya da anlatıyoruz bu çok önemli. ben edebiyatçı değilim. benim derdim insanların o gizli egolarını okşamak değil. benim derdim sadece bir şeyler anlatmak ve bunları okudukları sırada kafalarında bir şeyler paylaşmasını sağlamak. illa ki benim düşündüğüm şeyleri düşünecekler demiyorum. ama o sırada bi şeyler düşünüyor olacaklar ve gelişecekler.

konudan kopmayalım. bir insanın daha çok insana ulaşabilmesi için, daha yalın (ve hatta en yalın) dili kullanması gerekmez mi? böylelikle bir çocuğun bile (tamam, çocuk okuduğunda anlamayabilir aynı şeyleri) sahip olduğu kelime bilgisinin yeterli olması daha hoş olacaktır gibi geliyor.

buna dikkat etmeliyiz.
tabii, ne anlatmak istediğimiz de önemli bu aşamada. çünkü bazen, bazı durumları ve duyguları anlatmak için spesifik kelimeler arayabiliriz. bunları da uzun uzadıya anlatmak zor olabilir, sonuçta her düşüncelerimizi yazıya döktüğümüzde de roman yazmıyoruz ya da bu beklenmiyor bizden. o yüzden, tavsiyem, kelime dağarcığını konuşurken ya da yazarken çok da yüksek tutmamak açıkçası.

evet, bazıları sizi küçük görecektir belki. ama bunun sizi zaten küçültmemesi gerekiyor. bir yolu olur, onlar da sizinle aynı ortamda olduklarında belki sizden bir şeyler kaparlar.

insanlar demişken, sonra buna da eğilelim. bir insan, başkalarının onun hakkında düşündükleri ile çok ilgilenmemeli. ya da belki böyle bi yargıda bulunmak doğru olmaz. şey diyebilir miyiz? insanların bizler hakkındaki düşünceleri eğer bizleri değiştirecekse, o zaman biz "net" değiliz değil mi? e bizim net olmamız ve başkalarına güzel gözükmek için (onlar tarafından beğenilmek için) değişmememiz gerekmez mi?

düşünelim.

istanbul
hosting