07 Ocak 2019, Pazartesi
saat: 10:05


Sabahın köründe kalkmışım hafif kar yağmış açmışım televizyonu dua ediyorum okullar tatil olsun diye malesef olmamış. Hava buz , annem atkıyı öyle bir sarmış ki burnuma nefes alamıyorum bir elinde ben bir elinde başak ( ikiz kardeşim) .
Başakla herşeyimiz aynı ama renkleri farklı , renklerinin farklı olması çok önemli ikiz olsakta zevklerimizin aynı olmadığını gösterir tabi bide evde karışmasını engeller . Neyse üçümüz yürüyoruz öyle okula doğru inişli yokuşlu yollardan , yol üstünde bir pastaneye giriyoruz annem ne istediğimizi soruyor ben açma diyorum , başak simit ve yanına meyve suları içimden enayi diyorum Başağa açma dururken simit mi alınır. Okula gelip sınıfa giriyoruz sınıfta hep aynı koku 40 kişi aynı sınıfta okumanın verdiği havasızlık , Elif in benden ingilizcede hep daha iyi olması ama benim daha zeki olmam:) kitabımı defterimi çıkarıyorum asla kırışmamalı katlanmamalı özenle ciltledik sene başında kırılırsa annem baya bir söylenir. Gözüm gamzenin renkli kalemlerine ilişiyor bendede var bir iki tane ama onun ki gibi değil ona hollandadan akrabaları getiriyormuş ve dedesi her sabah okula giderken ona 1 milyon veriyormuş ( yıl 1998 )Gökhan diye bir çocuğu seviyorum o zamanlar bir tek ben değil mübarek bütün sınıfın kızları onu seviyoruz Başakta dahil kardeş mardeş dinlemiyor ben de seviyorum diyor ama bendeki öyle böyle bir sevgi değil hiç çıkmıyor aklımdan o soğuktan kurumuş elleri çatlamış dudakları öğretmen ruj iyi gelir dedi ruj sürdü biraz dudaklarına bu kadar mı yakışır bir erkeğe bir ruj . Neyse gel zaman git zaman bahar geldi havalar ısındı dışarı çıkmak ve dışarıdan eve girmemek için yalvarma günleri başladı bir baktım Ceren geliyor sokağın başından sana iyi bir haberim var dedi “ Gökhan seni seviyormuş “ ohaaaaa bu kadar iyi bir haber duymuş olamam . Yok ya yalandır dedim. Yok dedi doğru adını kuma yazdı hatta kalp çizdi çevresine hee dedim o zaman doğrudur o kadar beklemiştim ki bugünü heralde gerçekten dünyanın en mutlusu bendim aradan bir hafta geçti bir de ne göreyim hiç sevmediğim öznur cadısı ile arka bahçedeki ağacın altında konuşuyor acı haber tez duyulur sevgili olmuşlar bir dünya nasıl başa yıkılır işte böyle hemen bir şarkı söylemeye başladım.

Yine hüzün uğradı
Gönlümün limanında
Tutamadım kendimi
Başladım ağlamaya

Zoruma gidiyor
Sormayın onu bana
O benim dünyamdı
Ufacık odamda

Şimdi ellerim titriyor
Yanlızlığın kollarında
Deli yangın başlıyor
Adını her andığımda

O beni sırtımdan vurdu
Düşmanıma gitti yar oldu
Sormayın onu bana
O benim sebebim oldu

Yine karanlık oldu
Gündüzün ortasında
Uyku nedir unuttu
Gözlerim en sonunda


istanbul
hosting