18 Nisan 2019, Perşembe
saat: 18:31


sanırım bir kısmını sana yansıtmanın vakti geldi.

banu istanbul'a döndü ve sonrasında bi şekilde görüştük. 3-5 gün evde yoğun kavgalı ve tartışmalı sürecin sonunda, pepeyle birlikte onları denizli'ye götürmeye karar verdim.

alınan kararlar şu şekilde oldu:

madde-1: türkiye devleti bir cumhuriyettir

madde-2: türkiye cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

madde-3: türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. dili türkçedir.
bayrağı şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
milli marşı "istiklal marşı" dır.
başkenti ankaradır.

(copy paste hastasıyım)

şaka tabi bu kısmı günce. mazbata alınca bi neşelendim.

neyse acılı ve kederli ve dertli kısımlara geri dönüyorum. istanbuldayken beni 2-3 kere kafam güzel yakalayınca sonunda bi yerlerde çıldırdı. ya ben ya kafanın güzelliği dedi. cevap olarak kendisine bir netlik sunamasam da ikna olası varmış sanırım o şekilde devam ettik.

istanbul'dan denizli'ye giden bütün süreçlerde aslında kafam güzeldi ama farkettirmedim pek, sanırım araba kullandığım için o yüksek konsantrasyonu onu bağlamış olabilir.

cidden büyük sçtığım nokta ise, harbiden aşırı büyük sıçtığım ama. annesinin evinde 2 gün takılmam sonunda bir gece aşırı duygusallaşıp abuk sabuk duygusal konuşmalar yapmamla, gecenin 3'ünde gözlerimin içine bakıp:

-kafan mı güzel senin??

sorusuna cevap veremeyişimle sanırım bazı taşlar yerinden oynadı. ondan sonrasında ise büyük sıkıntı başladı tabi. kendisine durumumu açık yüreklilikle anlattım desem de inanma güncem. o kadar açık yürekliliği kimsenin kalbi kaldıramayacağı için limitli açık yüreklilikle durumlarımı paylaştım.

70 küsur saat uyumadığım gün doktor arkadaşını arayıp, bana fil bayıltan bi ilaç falan önersene dediğim kulağına gittiği için, oralardan girip nerelerden çıktım hatırlamıyorum. genel olarak vardığım nokta ise ikimizinde düzenli psikolojik tedavi görmesi. sanırım bunda karşılıklı anlaşmaya vardık gibi.

işin aslı her hangi bi şeyi düzeltmeye çalışmadım, hatta pişkin gibi ertesi gün çaktırmadan yine kafam güzel takılmaya devam ettim.

sanırım ben bu ilişkinin devam etmesini istemiyorum ya ama karşımda bunu şu an için kaldıramayacak bir banu görüyorum. onun kaldıracağı günü bekleyeceğim sanırım. evreka!

ben ise 3-4 gün önce ordan çıkıp, babamı ziyarete geldim. 3-4 gündür de burada takılıyorum. neye ve kime hizmet ettiğimi bilmeden yaşamaya devam ediyorum. bu aralar aşırı boşlukta ve anlamsızlıktayım günce. banu'nun dönmeyeceğine kendimi çok şartlamışım sanırım, bulunduğum nokta çok anlamsız geliyor. yarın falan istanbul'a dönüp takılmaya devam etmek istiyorum. bu kuyunun en dibi neresiyse orayı görmem lazım, bunu görmeye en yaklaştığım dönemde gibiyim.

ayrıca 20 yaşındaki kuzenimin bile 2-3 ay sonra çocuğunun olacak olması beni sülalenin yüz karası yapıyor. görüşürüz günce, aşırı sıkıcı ve iğrenç bi günceydi. sadece tarihe not düşmek istedim.

istanbul
hosting