24 Mayıs 2019, Cuma
saat: 14:37
Türk konsolosluğunda, sıram, tam içeri girdiğimde, istediğim gibi S bey'e denk geldi.
Gülümsedik.
Almanların beyaz, üzerinde büyük bir ayı resmi olan damgalı kağıdını ona verdim.
Ne çabuk çıkardı Türkler beni, hiç ısrar etmedi, kendimi önemsiz hissettim dedim.
Güldü.
O da İzmirli bir şeyler söyledi.
Almanyanın o bölgesinde, unutulmuş anıları hatırlayan çocuklar gibiyiz S Bey'le. Kordon da bir çay içiyor gibi.
Çocuk da çıkıyor değil mi?
Çocuk da.
Beş dakika kaldım ama eski eşi, çocukları şimdiki eşi, şimdiki çocuğu konuları hızlıca geçildi üzerinden.
S Bey, tüm dosyalarıma hakim olmanın karşılığında kendi gizli bilgilerini de bana veriyor.
Buna minnettarım.
Ağdacınızın kendi kıllarından bahsetmesi gibi.
Şimdi mavi kart başvurusu yapacağım dedim.
Bir ay sonra dedi,
O zaman uzun uzun konuşuruz dedim. İyi ki size denk geldim dedim.
Tüm kimliklerim delindi. Pasaportum.
Geçerisizler. Yeni bir kimlik alana kadar.
Kimlik siyaseti.
Dün dünyanın en mutsuz insanı F ile tanıştık. MP'nin sergisine gittik. Kolaj ve maket, 7-8 parça. Sanat yaşayacak.
Serginin sahibi, IKSV türkçesiyle hadi size şarap satayım dedi. İki Eurodan şarap aldık. Bir Euro daha versek şarabın adını da öğrenebiliyor muyuz dedim.
Ben kendi içmediğim hiçbir şarabı buraya getirmem dedi.
En son torbacım ve başörtülü karısı da öyle demişti. Biz içmediğimiz otu satmayız.
MP'nin karısı bir kot dizaynırı ve kotlardan ne kadar nefret ettiğimizden bahsettik. Sergiden sonra No Banana's gittik, Ben espressso martini içtim. Asmalımescitin sanki bir bilgisayar oyununa yerleştirilmesi gibiydi.
Orda başka bir Türkle karşılaştık, F rakıya başladı, neşesizliğinden ve ciddiyetinden az bir kayıp verdi. Ç rakıyı biraz damlattı çünkü sabah altıda babalık vazifesi başlayacaktı. Yeni Türk Murat Yetkin kitabını ben de Ayhan Geçgin kitabını ortaya koyduk.
Bu bilgisayar oyunu, Türkçe altyapılıydı.
Taksiye binip Stagger Lee'ye gittim. Ortam değişti, loşlaştı, kokteyl barlaştı.
Steph, bizi minyatür boşanma partisine çağırmıştı.
3 kişiydik. Orda da yumurtalı falan başka kokteyller içtim.
Harikaydı ama açtım ve çok tatlıydı.
O an harika olan ve sonrasında harika olmayacak şeyler var. Ama, o an harika olduğu anda bile, harika olmayacak anın tedirginliğiyle o anın da içine ediyorsun.
Bazen ecstasy içince öyle bir tam bilinçli halk durumu kaplıyor aklımı." Az sonra aşırı mutlu olacağım ama hiç gerçek değil. Tamamen kimyevi, bak bak şu hallere bak, ağaca sarılacaksın ama bu ilaçtan..."Kendimi böyle böyle her andan soğutma yetim.
sigaranın bastırdığı sosyalleşme isteğini açığa çıkardığı için sonrasını düşünmeden içtim.
Sonrasında uzun uzun kustum.
Çınarcık baş dönmelerini önleyici, bir tövbe ettim.
Bugün müzik dinleyeceğim, sevdiğim iki kişi var, ama ağır bir akşamdan kalmalık sarıyor bedenimi.
Bundan tek kurtuluş var o da daha başka bir akşamdan kalmalığa gebe.Ama canlı müziğin o mutlak "sadece o an" orda olacağı gerçeğini unutmamak lazım.
