11 Temmuz 2019, Perşembe
saat: 19:11




“Ne kadar zor olabilir ki?”

İnsanoğlunun hayatında kurabileceği en kendini beğenmiş cümle bu olabilir; ya da en azından benim kurduğum en kendini beğenmiş cümlem buydu; “ne kadar zor olabilir ki?”

Altı üstü biraz emzirme, alt değiştirme, sonrasında uyuyacak nasılsa, ne kadar olabilir?

- - - - - - - - - -

burada anırarak gülüyorum...

- - - - - - - - - -

Baaaaya zor olabiliyormuş. Mesela emmeden yaşadığı bir an olmuyormuş, mesela gecenin bir yarısı kafasına kadar kirletip bir de yatağı halledebilirmiş. Mesela, asla ama ASLA gündüz uyku nedir bilmeyebilirmiş ve sen tuvalete ancak kanguru yardımıyla gidebilirmişsin. Mesela, mutfak tezgahı yemek yapmak için değil, annen tarafından ayda bir gerçekleştirilen ziyaretlerde pişirilip dondurucuya atılan yemeği ısıttığın esnada, ağlamasın diye anakucağını koymak için yapılmış olabilirmiş. Mesela, gecenin bir yarısı “şu duvara fırlatsam belki uyur” diye canice düşünceler beynine girebilir ve bunu gayet mantıklı bulabilirmişsin (şükürler olsun fırlatmadım ahahahah).

- - - - - - - - - -

Bu kadar zor olabileceğini HİÇ tahmin etmemiştim. Yaşayıp gördükçe, geride bıraktıkça, yol aldıkça hatta bir kısmını unuttukça anlıyorum bazı şeyleri.

- - - - - - - - - -

Hep söylerim, hala söylüyorum, fikrim pekişti ama asla değişmedi; akıllı insan çocuk yapmaz. Çocuk, mantığını yitirmiş zavallı delilerin işi. Zira, akıllı hiçbir canlı, günün sonunda ona nankörlük edecek ve belki bırakıp gidecek bir başka canlı için kendini bu kadar heba etmez. Gel gör ki, bir gülüşü var, bütün gece yarım saat uyuyabilmiş olsan da; bu durum aşağı yukarı 219 gündür devam etse de, ne zaman biteceğini bilmesen de, “bir gülüşü var” ömre bedel.

- - - - - - - - - -

Özetle, çok zor olabilir günce. Asla tahmin edemeyeceğin kadar zor olabilir.

istanbul
hosting