18 Ekim 2019, Cuma
saat: 20:41
Ankara'nın Ekimi, Eylül'ünden daha içten daha romantik daha şefkatlidir. Ayaz zamanları gelmeden önce kavaklar,cennet ağaçları, sonradan görme iğneliler, iğde ağacı, yan apartmandan evimizin hava sahasına girdiğinden yemesi caiz önce çağla sonra kayısı ağacı.
Yaprakları direnir, kimseye söylemeden kısa kollular giyilir. Rengi cömerttir, evleri İstanbul gibi yüksek olmadığından daha bir izin verir güneşe.
İnsanın çocuğuyla çocukluğunun geçtiği yerlere gitmesidir zaman makinası.
Orda sana ait olmayan ama bir zamanlar öznesi sen olduğun geçmişinden bir şey olmamış gibi bir çay içmeye davet beklemektir.
Geçmişte nasıl olacak acaba diye hayalini kurduğun çocuğunu, geçmişine misafir getirmektir. Paralel kurgu yapmaktır.
6 numaraya genç bir aile taşınmış. Kocası Hatay'dan vekil, bir oğlu var Armin yaşında, kendi de Hatay'lı.
Bahçeye türk kahvesi, ceviz, hurma indirdi. Çocuklar top oynadı. Bahçede bizim zamanımızda, 35 yıl önce, inşaattan kalma bir harç arabası vardı. Pas içinde. Orda oynardık. Şimdi de üstünde haciz olduğu için çekilemeyen bir ford araba var. Armin de ona çıktı.
Vekilin karısı yalnız. Belli. Sıkkın şehirden.
Annemin gençliği gibiydi. Kars'tan gelmiş, taşralı bir vekil eşi.
Adam hep kayıp...İdealler peşinde.
Biri kırık biri kırık olmayan taburede oturduk. Ona buralar eskiden...diye anlattım...
Berlin'de hep olduğum misafirliğin tersine.
Karşı apartmanla aramızda bir metre var. Camdan birbirimize bakıyoruz.
Onlar benim daha önce camdan baktığım teyze değil. Ben de onların hep baktığı boş camda değilim. Almancıyım. Ziyaretçiyim.
Teyzeyi huzurevine yerleştirdiler diyor annem. Bunlar kiracı. Aslında en iyisi orası değil mi, diye ağzını arıyorum annemin.
Küçükken beni sinirlendirdiklerinde darülacizeye vereceğim sizi diyordum.
Bir hain evlat kolay kolay yetişmiyor.
Her tarafı kazılı yüksel caddesi, Çağdaş Sanatlardaki sergi, bir dirhem bir çekirdek babam, birbirimize benzediğimizde daha nefret ettiğimiz birbirimiz. Atatürk Bulvarı ve bir anda Olgunlar'dan geçerken peyda olan o zaman makinasının kokusu.
Duygular, geçmişten geçtiğim yerde ayuka çıkıyor. Sonra derin bir kuyuda dinleniyor.
Beklemek orta yaş.
