26 Kasım 2019, Salı
saat: 10:51


EDİZ OLMA DURUMU -YAŞANMAMIŞTIR-

Bir şeyleri bir şeylere bağlama isteği, bir şeyleri bir şeylere benzetme durumu insanı güvende hissettiriyor sanıyorum. Bir yakınlık duyma biçimi olarak benzetiyoruz ve genel olarak benzettiğimiz şeyler bizim daha öncesinden sempati duyup kabullendiğimiz şeyler oluyor. Kendimle ilgili konuşacak olursam, ki aksi durumu konuşmak bile abes, sevdiğim insanlar arasında otururken sevdiğim iki şeyi sevdiğim bir şekilde benzettiğimi idrak ettiğim ve aydınlandığım bir an var. Fakat bunu fark etmemle birlikte, bu eylemi ne kadar sık yaptığımı da anlamış olmam etraftaki diğer insanları acaba benzetmelerimle sıkıyor muyum endişesini de doğurdu. Dünyadaki örneklerine ters bir şekilde aydınlanma sonrası bir çöküş yaşadım ve kendimce hoşlandığım bir düşünüş biçimini, bir bencileyin ifade şeklini insanları sıkmamak adına azaltmam gerektiğini anladım. Aslında insanların sıkılıp sıkılmadığını anlamanın yolu onlara sormaktır ancak bu konularda alacağım cevaplardan ürktüğüm için asla bu soruyu onlara sormayacağım.

Tabi yılların benzetme alışkanlığı var, bir anda insanı terk etmiyor. Tam bu durumla cebelleşirken, etrafımdaki insanların kendi benzetmelerini kullanışlarına da daha açık oluyorsun. Pide arası et döneri pacman'e benzetmek, Kore dizisindeki amcayı Kıbrıslılara benzetmek gibi kendince ilginç gelen benzetmeler yapıyor insanlar ve bunları dile getirirken de benim gibi bir "edizlikle" kendilerini baskılamıyor.

Bugünden tezi yok, eski alışkanlıklarıma geri dönüyorum. Sevdiğim mahalle fırını ekmeği kokusu ve sobalı oda huzuru gibisin; güvenli limanım benzetmelerim. Sizleri özlemişim!

etyen.

istanbul
hosting