10 Ocak 2020, Perşembe
saat: 05:02


Bu kadar dönüm noktası olan bi hayat, hayat mıdır yoksa macera mı?

Yaşamak istediğim gerçekten hayat mı yoksa hep maceralar mı yaşamak beni mutlu ediyor?

Herkesin bildiği gibi yaşamayı becerememek eksiklik mi? Bunca insanın, bunca yıldır yarattığı düZenin mutlaka doğruları vardır diye düşünsem mi? Yoksa ben o düzenin fAaa aq diyip 34 yaşımda nişanlımı yarın evden gönderip, içeride son kez ağlamasına izin verip, hiç ilişmeden bu işi sonlandırmalı mıyım?

Rick and morty’de ki gibi paralel zamanlarımı keşke görebilsem. Istakoz halimle nasılım, eşşek arısı halimle nasılım? Kiminle birlikteyim ve kimle mutlu olmak istemişim görmem lazım.

Bu dönüm noktalarının sonuçlarına katlanmaktan çooooook yoruldum. İlgisiz (duygusal anlamda) ve şefkatsiz olmak bana yapılan bi lanetmiş gibi ve sürekli karşıma aldığım insanların benden en çok beklediği şey bu oluyor her seferinde.

İlgi ve şefkatin olmadığı bir dünya bence daha barışçıl olacaktır arkadaşlar. Çiçek çocukları öldü, yaşasın yeni devrim.

No attention, no compassion!!

istanbul
hosting