18 Haziran 2020, Perşembe
saat: 19:12
Hiç mezarlıklar müdürlüğünün bir şubesine gittiniz mi? Hastanede kaybettiğiniz yakınınız oraya gönderilir.Yıkanır paklanır kefenlenir ve size teslim edilir.
Yaşayan insan nüfusu kadar ölü insan nüfusu.Garip kokulu cenaze yıkama odaları.Hemen herkesin gözlerinde ya yaşlar ya da ağlamaktan şişmiş gözler.
Bahçeye çıkarılıp alel acele kılınan 3 cenaze namazında saf tuttum bugün.Birde amcamın ki dört.Bir deist olduğumu bilen müslümanlar kıldığım cenaze namazına şaşırdılar.Hayatımda hiç görmediğim adını dahi bilmediğim insanlara helallik verdim.Tabutuna el attım.Yüklediler gittiler.
Ellerinde bir amfi ve mikrofonla oradan oraya koşturan imamlara şaşırdım.Bu nası meslek la dedim içimden.Ölü uğurlama mesleği..mesleğin ne? Ölü uğurlarım ben..
Bir nevi mucize gibi gökgürültüsü ve şimşekler ile gelen yağmur,son kürek toprağı da amcamın mezarına atana kadar bekleyip müsade etti sanki bize.Sonra donumuza kadar ıslandık.O artık benimdir şimdi siktirin gidin dedi doğa sanki.Ruhu mezarında bitecek yabani otlara yürüyecek, polenler ile dünyayı dolaşacak.Bir hayattan, hayat vericiye dönüşecek.
Kardeşiiimmm diye hıçkıran babam gözümün önünden gitmeyecek uzun süre.Son kez bakmadım amcama..benim hatıratımda Harrison Ford'a benzeyen yakışıklı kalsın istedim..
Sonra ne oldu..Sonra dükkana gelip mesaiye devam ettim.Bir proforma fatura yazdım.Bir saba makamı taksim geçtim..Toprağın altına gireceğim güne kadar olacak olan saçmalıklara devam ettim..
Söyleyeceklerim bu kadar..
