23 Eylül 2020, Salı
saat: 01:41
canlı dersle devam ediyoruz. okula gitmek hoşuma gidiyor oysa. bir şeye, birine kafayı taktım mı öldür allah ondan çıkamıyorum. bu ara son demlerimde olduğumdan herhâlde, evlenmeye taktım. bu ara dediğim birkaç sene. çizgi filmlerdeki dolar işaretli göz gibi bende de her şey aksini evlilikte buluyor bir çeşit. geçer herhâlde bu da, neler neler geçti.
bugün i'm thinking of ending things'i izledim. klâsik ruh hastalığı filmi şablonu uygulanmış olsa da, film netfliks üretimi olsa da fena yazılmamıştı. hatta arada bir şiir okundu ve amerikan şiiri duyunca tetiklenen tiklerim gevşedi. güzel şiirdi eve dönmek isimli. yine o tesbitin altını çizeyim, the şairin "eve dönmek kendine sarkıntılık etmekten başka nedir ki?" mısraını kesmeyen, ona değmeyen ama yine de aynı evrenden bir şiirdi.
iki zalim kız ve bir gariban kız, 7/24 açık bir dondurmacıda çalışmaktalar. kar fırtınasında durup ilginçlik olsun diye dondurma almak isteyen çift buraya gelir. dondurma ısmarlanır: brr. sonra kız orada bir şey dedi. öyle ahım şahım bir buluş değil ama yerindeydi. yerine oturduğu için bir çarkı da işletti demek ki. dur bakayım:
- you are kind. you are not like them: vapid and mean and pretty.
- thanks a lot (!)
- i didn't mean like that. i love the way you look. you have a kindness and ofcourse you are very attractive. i didn't mean that.
- it's okay. i understand.
- it just uh... there... seems to be certain hardness that comes with a certain pretty. you don't have that. maybe they suffer too the pretty ones, i don't know. maybe their prettiness causes them suffering. i am not a psychiatrist.
- iç ses: what an odd thing to say. ofcourse she isn't a psychiatrist
falan. izlenir.
