16 Ekim 2020, Cuma
saat: 17:56
etyen yıllık izninin bir bölümünü kullandığından 30 Ekim 2007 tarihli yazısını tekrar yaynınlıyoruz. Ne demişti, yeterin de yeteri var.
"öldürülmeyecek ve ölünmeyecek.
kan ve yas sözcükleri bir arada kullanılmayacak.
biri, kardeşini vurmaya zorlanıyorsa, kendisini zorlayanları kendine hedef seçecek.
biri, kendini silah tutmaya zorlayanlarla baş edemiyorsa; sıcak evlerinde keyboard başında kahve yudumlayan çoğunluktan birileri (misal ben) buna dur diyecek.
bir şeyler yapılacak.
öldürülmeycek ve ölünmeyecek.
kimsenin askeri olunmayacak.
asker olmayı gerektirecek bir durum olmayacak.
bugün mutlaka gelecek.
bazı şehirlerde dışarı çıktığında, mecburi göreve gittiğinde, hayatını kazanmaya çalışıtğında acaba bugün eve dönebilecek miyim diye sorulmayacak.
lanet mitingleri düzenlenmeyecek. lanetlenecek bir şey olmayacak.
bunun sonuna kadar böyle gitmeyeceğini algılayacak ve geri kalanlara algılatacak ortak bir akıl oluşacak.
kaçınılmaz olan ölüm zulümden gelmeyecek.
çatışmadan dolayı görünmeyen, yaşamsal bir çizgi ile ayrılmış olan renkler yine birleşecek. çarşıda, pazarda, bu şehirde, ötekisinde birbirini görünce yaftayı yapıştıran diller; başka türlü konuşacaklar. yaftalar raptiyelenip dağın ardına mancınıkla fırlatılacak.
artık yeter denilen noktada; öyle büyük bir tükenmişlik olacak ki; insanlıktan beklenen asgari kötülük bile yeryüzünden silinecek. Tarih yitip giderken henüz yeni oluşacak tarihe dair tek bir cümle bile yazılmamış olacak. Çünkü tarihin karanlıkta kalan ve hep öyle kalacağı şerhli kötücül tarafı silinecek.
bu kavga bitecek.
bu kavga bitecek."
etyen.
