14 Eylül 2021, Salı
saat: 18:05
Çalışmaya yeni başladığım ortamda, iyi kötü benimle aynı statüde çalışan bir sekiz kişi falan var. Ustumuz sayılabilecek bir kişi ve bir de patron var. Patron pek uğramıyor, bizbizeyiz.
Benimle hemen hemen aynı zamanda gelen bir de uzakdoğulu bir çocuk var.
Ben uzak doğulu ile ayrı bir bölgede çalışıyorum, geri kalan altı yedi kişi de bir ofis odasında.
O gruptan bir kişi ayrılıyor. Yani, ofiste bir yer boşalıyor.
Aslında, hayatımda çok büyük fark yaratmayacak olsa da, acaba oraya mi geçsem diye düşünüyordum.
Fakat, ayrılan kişinin gidişi yaklaştıkça, ofisten şimdiye kadar üç farklı kişi gelip, ofise gelmemi rica ettiler.
Beni çok sevdiklerinden fan değil, bu resmen grupça yaptıkları bir çeşit dışlama, ya da ayrımcılık. Hatta, birisine sebebi sordum ve açık açık, uzak doğulu ile iletişim problemlerinden cekindigim için senin gelmeni istiyorum dedi.
Ben tabii gülümsüyorum. Beklenen de zaten tercih edilen olduğum için honore olmam falan heralde. Ama inanılmaz kıl oldum. Yaptıkları hiç hoş değil.
Ve aslında işime gelse de, tam tersi yönde davranıp olduğum yerde kalmak konusunda acayip gaza geldim.
Genç olsam, bu gazla gidip patronla bile konusabilirdim, olanı biteni anlatabilirdim.
Şimdi ise, kıl oldugumla kaldım. Bir aksiyon planı yapamayacak kadar isimdeyim, gucumdeyim ve keyfimdeyim.
Yazayım ki, arkaplanda çalışsın bu da. Serserilere bak. Öbür çocuk ofise gelirse, ise gelme motivasyonunu kaybedermis. Ne pis insanlar.
Hayır eleman da işinde gücünde biri, problemi dili farklı kullanması ve tabii farklı bir sosyallik anlayışı olması.
Neyse, sakin olayım. Böyle olaylara tepki vere vere hep başımı yaktım zaten.
