10 Kasım 2011, Perşembe
saat: 21:02


Otobüsün camından asfalt kadar koyu geceyi izlemeyi özlediğim zamanların ardından
kendimi bir anda o gecenin içinde herhangi bir ülkenin ya da şehrin
asfaltının üzerinde yürüyor iken bulmak
aşkın kendisidir,
yol aşkı, yürüme aşkı, arama, yanma, dönme dolaşma, hep kendine ve yine O'na çıkma aşkıdır.
bazen kafamı hiç kaldırmadan ayaklarıma bakarım.
Adım attığımı, ilerlediğimi görmek
herhangi bir manzarayı izlemekten daha çok mutlu eder bazen beni,
bazense manzaraya dalar ayaklarımı ise sadece sızladıklarında hatırlarım,
saatlerce aynı manzaraya kitli kalıp
aranmamanın, tanınmamanın, bilinmemenin tadını çıkarırım,
biri ardımdan laf edecek olsa
adımı sanımı bilmedikleri için keyiflenirim,
bir an bilecek olsalar
ben çoktan asfaltta adımları sayar olurum yeni manzaralara karşı,
yürümek bana verilmiş en büyük armağandır,
'run Forest run' gibi ardımdan bağırırlarmış gibi heyecanlanırım yürürken bazen.
Kendin ile beraber gitmek o kadar güzel
o kadar yüce ki
bunu bana sağlayan ayaklarımın kölesi olabilirim.

istanbul
hosting