10 Kasım 2011, Perşembe
saat: 21:48


Bugün tekrar kadınlarla alışverişe gitmenin sakat olduğunu hatırlamış bulunmaktayım günce. Öğlen üniden eve geldiğimde annemler tutturdu ikea ya gidip yeni yorgan yatak hede hödö alalım diye. Bende hadi alalım dedim, çünkü son zamanlarda onlarla fazla vakit geçirmiyordum.

Yahu bir insan her bölümde 30 dakika harcar mı? Zaten Ev tekstil bölümüne geldiğimizde 2 saat geçmişti, bir 2 saatte orda geçti. Alacağım yorganada, kılıfınada, çarşafada valla pişman oldum.

Neyse eninde sonunda eve döndük, maillara bakıyordum, hoca yarın ders 11 de diye mail atmış. Normalde ders 10 da, ne güzel dedim. Yavaş yavaş internette takılmaya devam ettim. Sonra bir mail daha gelmiş, bir baktım. Hoca bu seferde dersin iptal olduğunu bildirmiş.

Yazık günah, böyle aptal ve mal sebeplerden dolayı ders iptal edilebilir mi? Şu okula verdiğimiz paraya yazık. Bir ekipman meselesidir gidiyor, ne ödev yapabildik nede birşey. Hocayada birşey demiyorum çünkü kendide neredeyse benimle yaşıt, niye 30 kişilik sınıfta 200,000 dolarlık ekipmanın mesuliyetini üstüne alsın? İllaki biri kıracak birşey yapacak, en kötü ihtimal öküzün teki gidip lense o parmağını basacak.

Yinede buna bir çözüm yolu dönem başlamadan bulunmalıydı. Neyse, sabır diyelim. Fakat History of Photography dersinin hocası mail atmış, ben daha yeni farkettim. Haftaya salı günü midterm varmış. Enson 5 sene önce midterm sınavına girmiştim, hafif bir hoş oldu içim :P

7-8 tane fotoğrafçı var, kendileri sağlamda kişilerdir. Bunların hafif bir biographylerini okumakta fayda vardır. Sonra dersteki powerpoint sunumlarında bunların fotoğraflarını incelemek, ardındaki hikayeyi, nasıl çekildiğini tekrardan anımsamak lazım. Ki bunları soracak hoca sınavda.

Yalnız(evet maviş, artık yalnız diyorum. Teşekkürler böylesine ciddi bir hatamı bana gösterdiğin için.) Yalnııız çok üşeniyorum be. Şimdi powerpointi indir de hede hödö de filan. Hoş arkadaşa yarın çalışalım beraber dedim, ben bir bakarım filan ama hiç öyle bir havada değilim.

Bu arada yarın studyo da çekim var, bunu hatırladıkça ayaklarım ağrıyor. Ne zaman studyoda çalışacak olsam perişan oluyoruz. Ama öğrencilik böyle iş, hani metafor değil cidden akılsız başın cezasını ayaklar çekiyor. Yinede söylenmeyecem ben, iyidir, öğrencilik işte ne de olsa. Mezun olduğumda arayacağımı çok iyi biliyorum bu günleri.


Bunu diyip bir şarkıyla veda mı etsem sana günce, ne yapsam?

Mick Jagger ve Bob Dylan arasında gidip geldim... İkisininde kendine öz, ayrı bir hissiyatı var. Ama yine de Bob Dylan da karar kırdım, hadi bakalım günce.




istanbul
hosting