25 Şubat 2012, Cumartesi
saat: 04:21
Eğer var isen; benimle dalga geçiyorsun..Yok isen de çok büyük tezgahlar içerisindeyim.Neye inansam yeaa diyen ergene benzettin beni iyice.Yoksan da hayatın akışı bunu dedirtiyor.
Ama şöyle de bir durum var, milletin zora düştüklerinde akıllarına gelirsin, ben ise işler güzelken geliyorsun.Yoksan da bi eksikliğimi gideriyorum heralde ne biliym.Bir sürü derdim olunca hiç oralı değilim, eski bir dost gibisin..Az bi başarı, az bir güzellik gördüğümde; nedense kafamı yukarı kaldırıp seninle iletişim kurmak istiyorum.Her yerde olduğunu söylerler ama ben hep gökyüzünde olduğunu düşünmüşümdür.Bulutların içinde..Hatta senin hep noel babaya benzediğini, tombul, beyaz sakallı ve sürekli tebessüm eden bir surat ifaden olduğunu düşünürüm..Yoksan da Hollywood filmlerinin başarısıdır heralde bu imgelemem ve de küçücük su damlacıkları ve buz kristallerine olan bakış açım.
Sana en çok, insanlardan bana laf işittirdiğinde kızıyorum.Doğru yolu bulmam temennisi içerisinde olan insanla karşılaştığımda kızıyorum sana.Sanki yanlış yoldaymışım gibi..Yoksan da dar kafalıların tripleri işte der geçerim merak etme..
Ne düşündüğümden eminim, bi boşlukta olduğumu felan düşünme sakın.Alınma ama, ben sana gerçekten inanmıyorum..hayattan çok darbe yedim de inancım kalmadı triplerinde de değilim.İnanasım gelmiyor sadece.What can i do sometimes?
Gün gelir de sırf o yanan kalabalığın içinde olabilirim diye 31. yaşım süresince tombul ve beyaz sakallı olmayı çok isterim..yaktığın tombul, beyaz sakallı adam sana sürekli tebessüm edecek..
Yoksan eğer, koca evrenin kocaman tarihinin bir köşesinde bir yerlerde, bazı anlarda, mutluluğunu seninle paylaşmak isteyen ama bunu sırf yüzsüzlük olarak görme diye bunu hiç yapmayan birisi oldu.Bil istedim...
