26 Şubat 2012, Pazar
![]() saat: 00:56
![]() evet dindar ve gözleri bağlı bir nesil önümüz. çok hızlı hatta inanılmaz hızlı değişimler oluyor. Bazen hayatın kendi dertlerine takılıp uzak kalmamak elde değil son süprizlerden. Hatta bazen herşey o kadar normal ve yolunda görünüyor ki... (gösteriliyor ki) Ucu bize dokunmuyor ya, nasıl anlıyacaksın. Hele herşeyi çok güzel bir şekilde örtbas edip ninniler ile uyutan dev gibi bir medya olduktan sonra... 5 sene öncesini hatırlayalım, sırf dindar bir nesil yetiştireceğiz sözleri büyük tepkiler yaratır parti kapatma davası açılabilir, bir çok kesimden ve medyadan tepkiler gelebilirdi... Halbuki değişime ne de açığız. Ufak ufak tehditler hemen korkup geri adım atmamıza neden oluyor. Bir çok güçlü şirket, medya ve kurumlar şu anda hükümet tarafında, eğer değillerse vay hallerine, mutlaka bir ergenekon bağlantıları bulunacak veya bir şekilde yolsuzlukları "bulunacaktır." Bu tarz bir politika diktatörlerin... yollarını hatırlatıyor. Hitler'de başa geldiğinde ilk yaptığı tüm muhalefeti yavaşça yok etmek olmuştu. İlk önce tehdit oluşturabilecek olanlarını... Ama çok yavaş ve emin adımlarla atılmış hamlelerde yenilme payı daha az olabiliyor. Önemli olan elde ki malzemeyi halkı iyi kullanmak. aynı dilden konuşmak ve yabancı değil içlerinden biri olmak. Bir hükümetin sorumlulukları nelerdir? ... Çoğu şeye sessiz kalıyoruz, hatta artık şaşırmıyoruz bile. Haksızlıklar, eğitim sistemini düzeltmek yerine daha kullanışsız hale getirmek, ama en kötüsü medyayı ele geçirmek ve satın almak ve böylelikle halkın zihnini ele geçirmek. Şimdi ki çağ için medya, ve yeni nesil için eğitim sistemi. Durup izleyelim bakalım her zaman yaptığımız gibi. Bir yerler de birşeyler oluyor ama ucu bize dokunsa bile acaba artık ne olduğunun farkına varamayacak kadar zihinlerimiz değişmiş, vicdanlarımız körelmiş, gözlerimiz cehaletin örtüsü ile bağlı mı olacak? | ||
|