06 Mart 2012, Salı
saat: 22:20
*Şşşşt.. Sessiz ol bi ve dinle denizin sesini şaşkın.
-Deniz yok ki burda.
*Olsun bunu dert edecek kadar hayalsiz misin sen?
-Ama deniz yok burda!!
*Ben de diyorum ki sana hayal et be adam.
-Peki, duyuyorum sanırım.
*Şimdi sessiz olma zamanı o halde...Denizin sesini dinlerken biraz da müzik koyabiliriz arkaya. Ne de olsa kulaklarımız ayırt edebiliyor değil mi şaşkın?
-Haklısın koyver gitsin o halde.
*Nerde kalmıştık? Tamam ben bişeylerden bahsedecektim, onları söylemek için ön hazırlık yaptıydık da söyleyeceklerime geçememiştim daha.
-Bu gidişle zor geçeceksin gibi.
*Saçmalamayı kesersen belki zoru başarmam kolaylaşabilir ha şaş.
-Aman sende yahu bazen ne dediğini bilmiyorsun.
*Ben genel olarak ne dediğimi bilmediğim için bunu şimdi dillendirmen neyi değiştirecek?
-Aman abi neyse artık. Sen ne diyecektin harbiden?
*Arka fonda şu çalsın;
İşte bir yandan bu, bir yandan da kayalarımıza vuran dalgalar.. Derken anlamsızlaşıyor herşey. Aslına bakarsan sadece bu iki sese eşlik edecek nefese ihtiyacım vardı benim. VE saçma sapan şeyler hakkında konuşmak. Kısmen de yaptık bunu seninle be şaşım. Çakmağın gazı da bitmiş zaten. Neyse iki salladım alevlendi. Beni de diyorum biri böyle arada sallasa da kendime gelip bir alevlensem.
- %&^$#
*Yani dediğim hayat güzel bir o kadar zor ya. İşte ben bununla zaten baş ediyorum bundan yana şikayetçi değilim. Ama saçmalayacağım biri olsun diyorum sadece.
-Abi ben va/
*La bi sus sen ve dinle.
-(emme basma tulumba)
*İşte diyorum hayat ve falan filan. Hadi seslerimize dönelim...
