09 Mart 2012, Cuma
saat: 00:15


istanbula gittim, geldim ve her zamanki gibi zaman su gibi akıp geçti.. junoyla taksimde kahvaltı mükemmeldi.. chun li'nin intikamı süperdi felan :)) şimdi yine antalya'da dağınık evimde, mart dolayısıyla bas bas bağıran kedimle beraber acaba ne zaman doğru düzgün ders çalışmaya başlayacam diye kara kara düşünüyorum..

belli belirsiz bir uzaklık hissediyorum Erdem'e karşı..geçici bişey muhtemelen ama rahatsız ediyor beni.. Biliyorum beni sevdiğini de her zaman hissedemiyorum bunu ve bunun üstünü kapatmak için kendime başka meşgaleler buluyorum.. bazen tehlike çanları çalıyor kafamda bu yüzden.. O hiç birşeyin farkında değil.. Erdem'i çok seviyorum.. içimde kaybolup gitmesini istemiyorum.. Keşke arada bir güzel bir iki söz söylese, bir kere olsun beni seyrederken yakalasam , keşke bir kerecik gözlerime bakıp beni sevdiğini söylese.. Yapmıyor.. o böyle göstermiyor sevdiğini.. başka türlü gösteriyor da ben de henüz onu tam olarak çözebilmiş değilim..

zaman durmuyor, aleyhimize işliyor..


öyle de geçiyor günler böyle de..
bir öyle, bir böyle...

istanbul
hosting