09 Mart 2012, Cuma
![]() saat: 23:14
![]() Hayatımın sırrını yazıyorum sana ve sır olmasından kurtuluyorum; Uzun zamandır sana afili bir günce yazıp seni terk etmeyi düşünüyorum. (Daha öncede söyledim galiba sana bunu aman neyse bir daha duy.) Twitter hesabını da sırf bu yüzden açtım, senin yokluğunda oyalanayım diye. Şimdi 2010 dan beri üyeliğim var ama ben hala buradayım. 2011 de blog açayım bari uzun yazı yazacağım yer olsun dedim fakat yazı yazamadım o sayfaya hiç. Bunları neden yaptığımdan ise bahsetmeyeceğim. Sıkıldım artık çünkü. Birini takip eder oldum bu Twitter' da. Bir şey yazmış, şuna benzer bir tweet 'sen birine aşık oluncaya kadar mükemmel insan yoktur'. Daha sonra yazdığı şu tweet aklıma geldi: twitter.com/#!/NaferErmis/status/161938996388306946 ('Aşık olmadığım biriyle birlikte olmaktansa aşık olduğum birinden mahrum kalmayı tercih ederim.' link i neden ekleyemedim anlamadım. Tweet i yazdım oldu) Aşka bu kadar değer verilirken, böyle anlamlar yüklenirken neden, kim, niye kaçar ki gerçek aşktan. Şimdi diyeceksin ki aşk üzerine o kadar laf varken bunlara niye takıldın. Bu gece zamansız karşıma çıktılar ondan. Neyse blog uma bir yazı yazdım twitter da yazdıklarını okuduğum birinin bir tweet ini okuyunca ki o tweet: '12 saat aralıksız uğraşıp eşikten geçiremedikleri ölü arıyı alıp eşiğin öbür tarafına koydum; karıncaların sevinç çığlıklarını duymalıydınız' (NaferErmiş) bu dur. Yazı yazılır bunun üzerine dedim. Sonra da alelacele karaladım bir şeyler: kucukbiresinti.blogspot.com/2012/02/o-ve-adam.html Yazıyı eklemektense link i ekledim. Bu seferlik böyle olsun, sende olmasın bu yazı. Bazen gerçekten iyi gelmiyorsun bana, bir gün bırakıp gidersem arkamda iz bırakmak istedim. Kaçmayı bile beceremiyorum yani... Hoş neyi tam olarak becerebildim onu da bilmiyorum ama. Bu karman çorman yazı benden ötürü bu halde. Hayatımda kabul ediş dönemindeyim. Yaşlandım, artık elle tutulur şeyler yapmak zorundayım. Eski hayallerin güzel bir anı olduğunu anlamak zorundayım. Yaşanmışlıklarımı unutmak zorundayım. Temiz bir sayfa da denilir ya hep işte öyle bir yerde yeniden başlamak zorundayım. Geç kaldığımı söyleseler de ben, dem bu demdir diye düşünüyorum; her şeyi abarta abarta yaşadın kendi içinde ve artık uyanma vakti. Şimdilik buralardayım hala iş buluncaya kadar da idare et beni. Bu arada blog a çok takılma, öyle bir heves sadece orası. Eğer iş bulursam arkasından kocayı da hallederim gibi geliyor. Sonrası da sıradan bir hayat, internete işten başka zaman harcamayacağım ev hanımlığı hayatı. Daha iyi bir profil oluşturamıyorum aklımda şimdilik kendim için. Saçma sapan bir adam olmaz kocam ama çok da nette takılmayalım şimdi. Hele de burada hiç olmaz. Nasıl saçmalamadığımı fark ettin mi? Bu günlerde bir arkadaşım evlenecek, diğeri çocuk doğuracak inşallah. Diğeri işi halletsin hazır sevgilisi olunca üzerimde onların baskısı çok. İşim ve sevgilim olmamasına rağmen her muhabbete evliliği sıkıştırıyorlar. Onlar evlenince onları anlamayacağımı falan düşünüyorlar ya da evlenince mutlu olacaklarını düşündüklerinden üzerimde bir evlen baskısı hissediyorum. Bu arada evdeki en küçük olmama rağmen potansiyel evlenir gözüyle bakılan benim evde. Artık nasıl bir izlenim bıraktım büyüklerim de bilmiyorum. Hoş haksız da sayılmazlar önce iş, sonra da evlilik hayırlısı bakalım. | ||
|