10 Mart 2012, Cumartesi
saat: 02:51
duygusal içerikli günce:
bir dosta sesleniş.
selam dost. şu anda bazı duygusal şeyler söyleyeceğim. bunun için seviniyorum aslında ama bütün hayatımı ve beynimi ve duygularımı ve düşüncelerimi ele geçiren duygusuz canavar yine ne gereksiz işler peşindesin diye aşağılıyor beni. senin de dediğin gibi eniveys. diyeceğimi diyeyim. madem içimden duygusal gibi bi şey geldi. söyleyeyim.
okulun son günü ben her zamanki gibi elimde defterim orada burada dolanıyordum. sonra sen defteri aldın benden bi şeyler yazayım dedin. bi şeyler yazdın. hatırlamıyor olabilirsin. senin hafızan bazı konularda iyi değildir. bence öyle değil ama sen öyle olmasını tercih ediyorsun. evet yine çok güzel bi tespit yaptım. neyse. bazı bi şeyler yazmıştın işte. neredeyse tamamını hatırlıyorum ama özellikle bi şeyin üzerinde durmak istiyorum şu anda. bitirirken numaranı yazmıştın. ardından da yaklaşık olarak "telefonundan silsen de numaramı defterlerini atmazsın sen..." gibi bir cümle geliyordu. defterlerimin hepsini çoktan attım. ben çok değiştim. içimde bi canavar var artık. falan filan neyse. çok uzatmak istemiyorum. yazdıklarının arasında yine yaklaşık olarak şöyle bi cümle daha vardı:
"değişiyoruz. ben bugün tanıdığım senle dostum. ama değişen sen için de hep burda olacağım."
bunlar geldi aklıma. uzaklaşmadık. değişiyoruz. öyleyken böyledir. duygusal olmak da ne güzelmiş lan insan bi rahatlıyor falan iyi oluyor.
saat: 03:05
cinsel içerikli günce:
platonik aşkıma sesleniş.
kim derdi ki tam 1 saat 40 dakika boyunca yan yana oturacağız. ben bütün vücudunu her santimetrekaresine kadar inceleme ve değerlendirme imkanı bulabileceğim. yaklaşık bir yıl öncesinde televizyonda görüp adeta 13 yaşında bir ergen kız gibi platonik bir aşkla bağlanmıştım sana. sonrasında hakkında edindiğim bilgilerle bana aslında ne kadar da yakın olduğunu öğrenince şaşkınlıkla birlikte yaşadığım sevinç falan. neyse. ilk defa yemekhanede dünya gözüyle seni gördükten sonra varlığının hayal olmadığına emin olmuştum. bu kadar mükemmel olamazdı hiçbir şey. nitekim hemen bir kaç hafta sonrasında gey olduğunu öğrenmiştim. yani buna dair bir duyum almıştım diyeyim. sonrasındaki bazı gelişmeler sonucu gey olmadığına ikna oldum ama. bazı fantaziler falan kurmuştum. laboratuvar. içinde sen. ben. sonra onları bazı insanlarla paylaştığımda ne kadar da çok yönlü ve yaratıcı olduğumu şaşkınlıkla belirtmeden geçememişlerdi. evet seninle birlikte kısa fantazi öyküleri yazmaya başlamıştım. sana platonik bir aşkla bağlanmıştım evet ama içimde bi yerlerde kendime bile itiraf edemediğim ama gün gibi ortada olan bi şey vardı: benim için sadece bir seks objesiydin. :E.
ay devam edemeyeceğim. uykum geldi. başka bi zaman olsa üç saat boyunca sevinç içinde anlatabilirdim bu olağandışı hatta olağanüstü olayı amma lakin ki biraz duygusal oluşumdan kaynaklı götçülük yapamayacağım şu anda. götçülük derken piçlik manasında yani. beni tanımadığın için lügatımı da bilmiyorsun. ama hani kartındaki paran bitmişti de yanında da nakit yoktu da böyle bozuk paralarına baktın da ya benim yanımda nakit yokmuş ya dedin ya para toplayan görevliye o mahçup olmuş yanaklarını sıkmak istedim o anda. üç saniyeliğine falan senin daha fazlası olabileceğini düşündüm ama sonra ayağa kalktığında. neyse canım. bu kadar da kirli konuşmayalım. değil mi.
