18 Ağustos 2013, Pazar
saat: 00:17


kabul edebileceğim tek yenilgi unutmak olur.bundan başka her zaafımı normal karşılayabilirim.el verseydi de kendimi hiç kısıtlamasaydım elbette ama insanın da bir amacı olması gerekir.benimki belki de en basiti.iyi veya kötü özellikle en kötü şeyleri tüm çıplaklığıyla hatırlamak.bu öyle bir çıplaklık olmalı ki karşındakinin bağırsaklarında dolaşan bokları bile görebilmelisin.böyle tiksinç şeylerden bahsetmezsem olmuyor günlük.her gün kendime hiçbir zaman uymayacağım kurallar koyuyorum ama sonunda gördüm ki en mantıklısı bu.hiçbir şeyi unutmamak gerekir.özellikle sıkıntı verici olanları.
bugüne kadar bunu başarabildim.insan hala 13 yaşında yaptığı bir şeyden utanabiliyor.utanmak değil de tiksinmek diyelim.bugün yaptığım şeylerden sonra tiksineceğimden emin olmak ta cabası.sorun değil.ders çıkarmak gerekmez.yarınlar yeni iğrençliklere gebe.mutsuzluklara ve kendi içimi gördüğümde yaşayacağım mide bulantılarına.şey gibi.çok fazla mezeli bir rakı gecesinden sonra 3 saat uyumuş hala sarhoş gözlerinle klozetten kalktığın anda o çürümüş,paramparça boklara bakmak gibi.aslında böyle durumlar insana bir çeşit yaşam enerjisi verebiliyor.o rakı gecesinin ve iğrenç bokların devamında eğer ki önceki gece yaptıklarını hatırlayabilir durumdaysan belki de sadece hızlı bir duş ve bir bardak kahve ile o günü atlatabilirsin.çünkü kabul etsek te hatta etmeseniz bile günleri sadece atlatıyoruz.ölümümüzü ötelemekten başka elimizde hiçbir şey yok.
bir guncede bu kadar çok bok dememin sebebi bir günde bu kadar çok sıçmamdır belki de günlük.can yakıcı bir ishale akşamüstü sahip oldum.elim ayağım tutmuyor gözlerim kapanmak istiyor.ama direneceğim.elimden geldiğince daha fazla okuyup düşünerek kendime bir başka eziyet edeceğim.çünkü insanın kendisine eziyet etmesi kendini şımartmasından çok ta farklı değildir.2sinde de kendinle ilgilenmiş olmanın yanında belki de o eziyet süreci keyif alma eşiklerini düşürüp ileriki dönemde daha kolay ve gevşek bir mutluluğa dönebilir.çok fazla ısınmış bir katının misal bir parça bokun süblimleşip havaya karışması gibi.hayır hiç te öyle değil.ya da öyle.tam bilemedim günlük.

bütün gün evdeydim.hiçbir şey yapmaz görünüp çok şey yaptım.kahvaltı bulaşık kahve kitap spor duş tekrar kitap yemek başka bir kitap sapsarıbirishal ve aralarda da bir sürü virgül.bugünden öğrendiğim çok şey yok.hep bildiğim şeyleri hatırlatan bir gün sadece.ne kadar çok düşünür ne kadar çok debelenirsen o kadar çok bataklığa saplanırsın.geçen gece rüyamda bir ormanda yürüyorken ayağımı attığım yere dikkat etmeyip düşüyorum.düştüğüm yer bir bataklık.berbat bir çamur.yüz üstü düştüğüm ve kokulu sıcak çamura tamamen battığım için bir an öleceğimi sandığım bir rüya.demek ki böyle oluyormuş ölümle burun buruna gelmek diye düşünürken ayaklarımın yere bastığını anladığımda çamurdan kalkıp kendi kendime gülüyorum ve rüya bitiyor.

bugün öğrendiğim şeylerden biri de sananeaqdumunçocuğu cümlesi oldu.sanane aq.kim neye benziyor?kafası nasıl çalışıyor?ne sıkıntısı var?nerde ne yapıyor?seni ne ilgilendirir aq.hayır işin kötüsü(iyisi yok zaten de) tamamen iyiniyetli olmam.ben kötüniyetliyken hayatın daha kolay olması ne güzel bir şeymiş.değerini bilememiş yanlış şeylere özenmişim resmen.

neyse çocuklar geldi.sikerler.





istanbul
hosting