20 Ağustos 2013, Salı
saat: 21:09


Kimin tam anlamıyla soru sormaya gücü yetebilir ki? İzin verilmemiş hangi öznede elini kolunu sallayarak dilediğin gibi sorabiliyorsun?

Haddini aşamayacağın ne kadar çok kabullenişin var, bir düşünsene. Sorgulamak bilim adamlarına mı mahsus sanıyorsun? Onlar bile bir yerde sormuyorlar, sormadan devam ediyorlar...

Şimdi ben başlıyorum misal, neden soramıyorsunuz kardeşim? Bu soruyla birlikte en başta herkesi yaftalayan terbiyesizin önde gideni oluyorum. İkinci bir sorum olsa misal, cavabını bilemediğiniz onca soru varken nasıl bunca rahat yaşayabiliyorsunuz?? Kim rahat yaşıyor ulan cevabını almam yüksek ihtimal.

Demem o ki, zaten az şey biliyoruz, bir o kadar da az sormaya programlanmışız. Ben o programı merak ediyorum, yazılımcı olduğumdan mütevellit.

Neden ve niye sorularını hele ki az çok fikrimiz varsa ucundan yakalayabiliyoruz:

Teknoloji onca gelişiyor, neden haala tam manasıyla kansere çözüm üretemiyoruz?
Neden kafamda olup bitenlere tam manasıyla cevap alamıyorum?
İyi bir insan olmak ile kastedilen nedir?

Hele ki insan çaresizliğinde tutanacak dal olarak benim gibi misal, inancına sarılmışsa, "cennet ve cehennemi kim tam manasıyla anlatabilir, kader nedir, kitaplar gerçekten indirilmiş midir? bunu kanıtlayacak elimizde neler vardır" gibi soruları soramazsın..

Ama aram birazcık daha iyi olsaydı sanıyorum en azından, "bu ne yahu" derdim bu dünya için. Metobolizmanın ve doğadaki ahengin üzerine söyleyecek hiç bir lafım yok da, bu insanlık pek bir hata gibime geliyor...

Önemli olan neyi nasıl sorgulayacağındır demiştim bir dönem. Bazı sorular ise gerçekten cevapsız kalıyor, neresinden sorgularsan sorgula, tık yok:

"Bu adamlar neden içerde senelerdir yatıyor?"

Tüm toplumla ilişkili yöneticilerimizle ilgili akıl ve ruh sağlıklarını soramıyoruz mesela. Atıyorum bir arkadaşımız olsa psikologa falan yönlendiririz.

Milyon dolarlık iş adamlarına o kadar parayı nasıl kazandıklarını sormanın pek bir ehemniyeti yok. Korumalarından ya da firewall'larından içeri sızabileceğimizden emin değilim.

Mütamadiyen çıkan abzürt savaşlar ve insanlar arasındaki kinden nemalanan topluluklar olduğunu düşünüyorum, bunlar kim mesela?? Dünya poülasyonunu dengede tutmanın başka bir yolu olmalı? Daha az doğurmak hakkında global bir geçerlilik var mı??

Dikkat ettiniz, ben de ediyorum, şu kız beni seviyor mu, patronum gay mi, dostum beni arkamdan bıçaklar mı tarzı genel geçer sorular aklıma bile gelmiyor...

Daha çok sanki hiç işim gücüm yokmuş da bişiler karalayım gibi bir durum...

Hayır efendim, bir acaip hallerdeyim. Hani flashforward'da mı ne, bir ara duruyordu alem, 1 dakika kadar falan.

Ben onun değil, sadece 10 saniye herkesin durup, "nooluyo lan" diyeceği bir ütopyanın peşindeyim.

Eh nihayet insan yoruluyor da.. Sor sor da nereye kadar diyor bu durumda. Karnı acıkıyor çünkü, içesi geliyor. Sevdikleri aklına düşüyor,,, başlıyor tutunmaya...

Bence sorgulamak gerçekten güzel ve manalı. Ama delirmemek için tutturduğum bu ince yolda, karnımın acıkıyor olması en büyük cevap gibi geliyor, bu cevap sırıtıyor, bu cevapla tırsıyorum.

Acıkıyorum, en az sizler kadar...


saat: 21:17

Neyse boşverin şimdi bunları da, açın HeadAct dinleyin,,





istanbul
hosting