22 Ağustos 2013, Perşembe
saat: 09:54


"Genç kız dün gece de yatağının üzerinde uyuyakalmıştı. Daha doğrusu televizyon karşısında koltukta sızmıştı. Sonra babası onu yatağına yolladığında pikesini kaldırmadan yatağının üzerine atıverdi kendini. Gözünü açtığında çoktan sabah olmuştu. Akıllı ki koltukta sızacağını bildiğinden pijamalarını giymişti. Yoksa o kafayla üstündekilerle uyuyacaktı pikesinin üstünde. Sonra sabah daha büyük bir pişmanlık duyacaktı. Çünkü genç kız bazı geceler pikesinin üstünde öylece uyuyakalıyor , sabahta uyandığında pişman oluyordu. Yatağının içine girmeden uyuduğu her gece yatağına ihanet etmiş gibi hissediyordu kendini. Genç kız biraz değişikti. Hissettikleri de hep değişikti bu yüzden. Çoğu zaman kendini o da anlayamıyordu. Ama onu kendisinden başka anlayanda yoktu dünyasında. Aynı genç kızımız tam 9,5 gün sonra 25 yaşına basacaktı. Ortalama 100 yaşına kadar yaşamayı planlıyordu. Tabi planları yukarıdaki tarafından da onaylanırsa. Ve eğer yaşarsa bu da ömrünün ilk çeyreği olacaktı. Genç kız için önemli bir yaştı 25. Ama etrafındakiler onu anlamıyordu. 25 yaşın bir önemi yoktu etraftakiler için. Onlara göre 30 ve ondan sonraki her 5 sene önemliydi. Oysa ki genç kız 25 i seviyordu. Hatta hiç girmek istemiyordu hemen geçer de biter yaşı diye. Çünkü bundan öncekilerin nasıl geçtiğini hiç anlamamıştı. Işık hızı ile geçen zaman genç kıza bir tokat gibi vuruyordu. Kızımız zamanın hızlı geçmesinin farkındaydı ama ne nasıl geçiyor hiç anlayamıyordu.
Genç kız iyi biriydi. Kibardı. İnsanları kırmaktan hoşlanmazdı. Ama bazen etrafındaki insanlar onu çıldırtıyor ve genç kızın içindeki canavarı uyandırıyorlardı. Hatta canavar onları yesin diye gözüne gözüne çomak sokuyorlardı. Genç kız içindeki canavarı kah kontrol edebiliyordu kah edemiyordu. Edemediği zamanlar kötü oluyordu ama. Sonrasında pişman olacağı şeyler yapıyordu çünkü. Dedik ya iyi kız diye , canavar uyanınca kötü bir kıza dönüşüyordu. Ama özü iyi olduğundan canavar uyuyunca sonra üzülüyordu yaptığı kötülüklere. Ama genç kız her şeyden ders çıkarmasını da biliyordu. A "



Salı sabahı yazmışım bunu günce. Senin için. Sonra araya ne girdiyse unutmuşum. Şimdi fark ettim. Birde cümlem yarım kalmış onu fark ettim. A yazmışım devamı gelmemiş. Düşündüm ne yazacaktım hatırlamıyorum. Belki sonra hatırlarım diye de sana yazmak istedim. Dönüp tekrar senden okurum diye. Bu arada hikayedeki genç kız benim. Genç bir kız evet. Güzel tabir.

Neyse Perşembe günü iş düzenime geri dönmeliyim. Görüşürüz.


istanbul
hosting