04 Ocak 2014, Cumartesi
![]() saat: 23:28
![]() Bir dağın tepesindesin ve burada köpeklerin havlamaları farelerin tıkırtıları ile ara ara kurtların ulumaları dışında bir ses duymanın imkanı yok. evet bilgisayarın var karşında var ama adamı kanser eden cinsten. bunun yanı sıra sana bir de vın mıdır connect midir nedir ondan vermiş bağlan bağlanabilirsen internete. bir candy crush bile oynatmıyor adama bu şantiye :) ZAman geçsin diye şantiye şefinin ablasına götüreceği bulmacaların içerisinde onun kızmayacağı miktarda olanlarını alıp çözmeye çalışıyorum ama o da olmuyor. En iyisi diyorum yok olum Onur bir sigara daha. O da zamanla midemi bulandırıyor. Sonra yine dalıyorum o kimseye açmadığım ve kimsenin bilmediği kendi dünyama. Bazen yeşil yolda ki john coffey oluyorum bazen de kürk mantolo madonnada ki Raif efendi.... En sonunda gerçek dünyaya döndüğüm zaman anlıyorum ki beni hayata bağlayan şey yanımda olmadığı zamanlar ben hep böyle oluyorum. İşten yorgun argın ve sadece gün içerisinde 2 3 saat uyumuş olsamda onun yanına gittiğimde her şeyi unuttuğum , ben yanında olmasam bile yanındaymışım gibi dalıp bana nescafe hazırlayan , tavla oynarken nesine diye sormayı ihmal etmeyen ve o hiç bilmez ama sırf o uykuya dalana kadar uyumadığım , uyuyor numarası yapıpta rahatsız olmasın diye yatakta kıpırdamadığım nefes alışverişini dinleyip yaradana sonsuz kere şükranlarımı sunduğum kişinin yokluğu beni bu hale getiriyor. Duy sesimiiiiii eyy sevgilii duyy sesimiii .... | ||
|