22 Ocak 2014, Çarşamba
saat: 00:40


Kasım 76.

Kütüphane Salon C

...

Kazboku yeşili ceketin siyah pantalonun üzerine çok yakıştığını gördüm ilk defa.

Biraz önce...

Bir minübüsün içerisinde karlı vadilerden geçip, kıvrılan yollardan bir yamacı tırmanıp işte burası H. Bey, diye gösterdikleri bir caddenin hemen köşesindeki bahçe içerisinde bir binanın önünde durduk. Minibüsten inip etrafa şöyle bir baktım. Yerlerde kar vardı. Buna sevindim.

Birkaç saat önce...

Sabaha karşı büyük ovalardan güneşin doğuşuna doğru giderken uykulu gözlerle etrafı izledim. Yanımdaki arkadaş uyudu bir zaman. Tarlaların içerisinde karlar arasından başını çıkarmış karataşlar ne çok farklı görünüyordu. Uykulu yolcular, simitçiler, biraz sonra çıkacağı yolculuğun(kendi aralarında sefer de diyorlar) can sıkıntısını yaşayan muavinler, büyük çantalar ile bohçaların etrafında bir iş için yanlarından ayrılmış eşlerini, amcalarını belki babalarını bekleyen kadınlar ile annesinin kucağında uyuyan çocuklar... Sadece çaycılar güne güzel başlıyor sanırım.

- Abi taze çay. Vereyim mi bir tane.

- Olur, sıcak olsun(yanımda sigaram var nasıl olsa).

Bir günden biraz az bir zaman önce...

Yola çıkarken otobüs hareket ettiğinde geride bıraktıklarını mı yoksa varacağın yeri mi düşünürsün. Cevap vermesen de olur.

Çok uzun zaman önce...

Hava kararmaya, öğrenciler birer ikişer çıkmaya başladılar. Binanın sıcak olması iyi oluyor. Arada uykum da geliyor ama okumam gereken çok şey var. Not tutmak da işe yaramıyor. Niye bu kadar karmaşık her şey, niye anlamıyorum. O kız da kaç gündür gelmiyor zaten. Burada çalışanlar da niye hep çirkin bir türlü anlayamadım, yoksa bana mı denk geliyor. İki kat arasında boydan boya uzanan camdan dışarı baktığımda, şehre giden yoldaki ışıklandırmaları bir sıfat tamlaması ile anlatmak istiyorum ama ne demem gerektiğini bilmiyorum. Işıkları takıya benzetiyorum bazen. Künye mi kolye mi desem. Ben yine saçmalıyorum. Biraz daha bekleyip gitsem iyi olacak. En iyisi yarın gidip nerelerde olduğunu niye gelmediğini sormalıyım.

Çok uzun zaman sonra...

Ertesi gün o soruyu sormuştum, aklıma geldi nedense.

Neyse.

Sözleşme esnasında kararlaştırdıkları bedeli ispatlamak için belge ibraz edemeyen davalının, ev için özel olarak imal edilen bu nedenle sökülüp alındığında hurda bedelinden başka bir değeri olmayan mobilyaları, davacının söküp almasını istemesi hakkın kötüye kullanılması olup, dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Diğer yandan sözleşmedeki bedeli ispatlayamayan davacının da aynı işin serbest piyasada en az ...TL ve en fazla ...TL'ye yapılabilecek olmasına rağmen, en fazla bedelden de daha fazla bedelli fatura düzenleyerek takibe geçmesi de dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Bu nedenle mobilyaların serbest piyasada en az ...TL ve en fazla ...TL ile yapılabilecek olması nedeni ile bu bedellerin aritmetik ortalamasına hükmetmenin hak ve menfaatler dengesine uygun olacağı kanaatine varılmış ve...

...


istanbul
hosting