26 Ocak 2014, Pazar
saat: 17:17


İçine adım attığım camianın en büyük bürolarının sahiplerinin, partnerlarının stajyer avukat "düşürmeye" çalışan çiğ insanlar olduğunu duymak bende gerçekten tuhaf bir yıkım yarattı. Çalışmaktan duş alamayan, ağzı kokan, tahakküm altında çok da iyi paralar kazanan, dilekçe yazmayan ve duruşmalara katılmayan merger and acquisition avukatlarının en revaçtaki kişiler olması. Onlardan biri olmak istemiyorum. Para kazanmak istiyorum ama bunu nasıl yapabileceğimi bilmiyorum. İleride büromu açmak istediğimden eminim. Ama müvekkilleri nerden bulacağım? Hiç kimseyi tanımıyorum ki ben.

Her sabah inanılmaz bir gelecek kaygısıyla uyanıyorum avukat olduğum günden beridir. Ben iş etiğinin olduğu, çalışanın appreciate edildiği, iyi para kazanılan bir iş dünyası hayal ediyorum. Şükür ki kendi bürom - her ne kadar ruhsatımı kutlama zerafetinde bulunmamış olsalar da - orta ölçekli, kimsenin stajyerin poposuna bakmadığı bir oluşum. Nisanda büyüdüğü vakit ne olur bilemiyorum.

Yani dışarıdan bakınca herkes harika görünüyor. Çok para kazanılıyorsa M&A yapabilirim. I am fit for it. Ama yapmak istemiyorum. Akşama doğru açlıktan (yemek yemeye fırsat olmadığından/ yoksa parasızlıktan asla değil) ağzı kokmuş hala önünde çalışacağı 7 saati daha olan avukatlardan olmak istemiyorum.

Sonsuza kadar bağlı avukat olmak da istemiyorum. Partner olmak da istemiyorum. Sonuçta yine tahakküm altındasın. Ben şimdiye kadar öğrendiklerime yeni tecrübeler ekleyerek kendi büromu kurmak istiyorum. O zaman güvenilir muhasebeci nerden bulacağım? Adli Yardım avukatlığı da yapsam mı? Bir anda trink para.

Ben çok da romantik biri sayılmam ama top sakallı ruhsat amcanın dediği gibi toplum önderi olmak istiyorum.

istanbul
hosting