13 Ocak 2016, Çarşamba
saat: 23:24


Az kalsın hayatımın hatasını düzeltiyorum derken hayatımın hatasını yapıyormuşum.
Bu noktada ne kadar kızsam da ne kadar nefret ettiğim şeyler olmuş olsa da ne kadar uzağında olsam da hayatımda olmasa da olsa da Orkun'a ciddi bir teşekkür etmem lazım sanırım.


Dinle --> www.youtube.com/watch?v=MwpMEbgC7DA



Senelerce odtüde biyoloji yazdığım için nefret ettim kendimden ben yahu. Bu olay da mezun olduktan sonra baş göstermişti, ne yalan söyleyim. Birincisi zaten lise sonda gönül ilişkilerine kafayı takıp hiç ders çalışmamış bir insandım. Jeoloji istiyordum ve odtü jeolojiye yetecek puanı gözüm kapalı alacağımı zaten biliyordum. Sıkıntı yoktu. Hatta daha fazlasını da yaptım erkenden peah bitti diyerek kontrol etmeden çıktığım sınavdan. Arkadaşlarım laf sokardı, sen kazanamayacaksın biliyorsun değil mi diye, ben de gülerdim.. Bana kazanamayacaksın değil mi diyen arkadaşlarım zeynep şu soruya baksana diye gelirlerdi hatta akabinde çok gülerdim. Olsaydı da o sikik 7 işaretleme hatasını yapmasaydım - ki hala testlerde mutlaka işaretleme hatası yaparım kontrol etsem bile görmem falan mallık böyle bir şey - ya da yapmışım sınavdan erkenden koşarak çıkana kadar kontrol edip çıksaydım muhtemelen annemin isteğine bir an uyum sağlayıp ankara tıp ya da gazi tıp yazmış olabilirdim - sanmıyorum ama. O yaşta hiçbir şekilde tıp istemiyordum. Ya da annemin gazı ile belki makina. Yok makina yazmazdım ama tıpa salto atayım derken inşaat fln yazabilirdim... Komik olan genetik de istemiyordum. Neden biyoloji hiçbir fikrim yok.
Jeoloji diye ölüyordum.. Çıldırıyordum. Bir de anne madem jeoloji değil bilkent peyzaj yazayım tutuyor bak burslu lütfen diye mızıkladığımı hatırlıyorum.

Ailemin beni jeolojiden belki vazgeçerim diye rehberlikçi rehberlikçi gezdirirken bir anda okey jeoloji yazmıyorum biyoloji yazıyorum ve itiraz istemiyorum diyerek şak diye odtü biyoloji yazdığımı hatırlıyorum. Karar verdiğimde annemlerin üniversiteden hocasına gitmiştik adamcağız da bana "bok mu inceleyeceksin evladım Türkiye'den bahsediyoruz" demişti. Hayır ekolog olup dağ bayır gezicem demiştim.

-arada bi burslu uluslararası ilişkiler oluyordu. ondan da bir hocam vazgeçirmişti senin kafan mı güzel odtüde o kadar bölüm tutarken diye -

Neyse büyük bir sevinç içinde girdim biyolojiye, o gün arkadaşımla kebap 49 da buluşmuştuk. o da şehr bölgeyi kazanmıştı. ayrılmayacağız diye seviniyoruz falan.
kayıtlarda koşarak annemleri sırada bırakıp kendimi kütüphaneye attığımı hatırlıyorum.

okul açıldı, orientasyonda salak salak eymire baktığımı hatırlıyorum. üzerimde sarı bir tşört olacaktı sanıyorum.

Sonra ilk ders Sertaç diye bir hoca geldi. Dedi ki net hatırlıyorum - çünkü bana inşallah ileride genetikçi olursun da senden sarışım mavi gözlü bebek isterim demişti bir akrabam 8 yaşındayım biyoloji öğretmeni idi ben de gülüp insanları dış görünüşe göre sınıflandıran bu bilimi red etmeyi düşünmüştüm. çocuk aklı işte. ahskdlfaerıguregre ve cidden hiç ilgim olmamıştı. - moleküler bilimden hoşlanmayan ve ekoloji için odtüye gelen kaç kişi var dedi. Kendi elimin direk kalktığını hatırlıyorum. Sizi alalım o zaman hacettepe biyolojiye demişti genele. Ağzım açık kalmıştı. Sonra çıkışta, Eren'in arkadaşı olarak tanıdığım Petek ile konuşmuştum. Ben bilmiyordum demiştim, petek de bana ben gezmiştim biliyordum demişti. O gün bu bölümden kurtulmaya karar verdim ben sonra. :)

yok psikolojiye geçicem yok sosyolojiye geçicem yok kabak yok dolma sinir ediyorum sertaç hocanun odasından ayrılmıyorum. o da bana sürekli hele şu dönemi de bitir diyor. o dönem bitiyor diğer dönem sonra diğer dönem.. derken okul bitti :p


neyse bu arada bir türlü tatmin etmiyor abi beni okul. çünkü üniversitede de çalışmıyorum ben. yani ne çalışıcam ki.
çalışacaksam da bir yerlerde sıkıntı çıkıyor. 1 2 3 6 7 8 diye veriyorlar sınavı e 4 5 e de çalışıyorum ben en azından okuyorum sınav yetişmiyor falan. kör topal bitirdim ama nasıl mutsuzum. yani e bu neydi la lise gibi diyorum. bu okul bana bir bok öğretmedi diyorum. yok yeniden öss ye hazırlanıcam yok tıp yazıcam o bu derken 284*82*23 kez denedim ve hep farklı şeylere dikkatimi kaydırıp sikip attım tüm çalışmalarımı...

en son charite dedi ki almanyadaki almanca öğrenin alıcaz sizi.
OHA diye kaldım.
çünkü lise ortalamam 98 mi ne ve yani öss puanım da fena değildi girdiğim sene için. Adamlar okey verdi referanslar fln var.
Girdim almanca müt terc de kendimi kaptırdım çift dilli yapıyorum almanca öğreniyorum vs derken, orkunun ya git şu japonyaya başvur bi git vs demesiyle "ben" malzeme enstitüsünden staj kabulü alıyorum.

ama dizlerim titriyor.
öyle böyle değil
şok içerisindeyim
neden ki ben şimdi diye
malzeme mi? Diye falan
gittim
HAYATIMDA GERÇİDİĞİM EN GÜZEL 2 AYDI LAN.
bu kadar çalışıp aynı zamanda bu kadar dinlendiğim bir an olmamıştı son senelerde hayatımda

ve mezuniyetimin üzerinden 7 sene geçmiş olmasına rağmen ve y.lisansta yaptığım çalışmaların konuyla alakası olmamasına rağmen 2. günden itibaren her gün odtüde okuduğum için odtüye ve hocalarıma teşekkür ettim. meğerse ben hiçbir şey bilmiyor değilmişim. genel kimyasından organik kimyasına hücre biyolojisinden molekülerine he boku yapıyordum çünkü orada

hocam dehşet içerisinde bakıyordu, hatırlıyorsun? diye. evet?! diyordum çok normal bir şeymişcesine.

neler hatırlıyordum hem de. nanotekinden nükleer fiziğine..
en son hocam gel bakalım deyip beni polimer labına sokup gayet kimya işine bulaştırdı falan ve aşırı mutluydu benle
ama tipik bir zeynep olarak beni prof a çıkarıp zeyneple çalışmak istiyorum dediğinde ve beni tokyo inst tech e tavsiye edeceklerini söylediklerinde anında yan çizdiğimi hatırlıyorum. Çünkü hayatıma müdahele vardı. ben bu stajı charite medizin için kullanıcaktım...
derken her haltı red edip - farklı sebeplerim de var - geri döndüm. şahane almancamı ilerletiyorum. hokaido dan teklif geldi bi ara yine red ettim.

- korkum kendimi aslında hala hazır hissetmememdi biraz da derken annem vs hastalandı kaldım. ve odtünün başvurusunu kaçırıp dev odtü egosu değil ama hacettepe amaaan küçümsemesi ile hacettepeye başvurdum, ve ağzımın payını aldım.


neden mi.
çünkü o noktadan sonra işte refinement yaptığım yer hacettepe oldu hem de en babasından
karşıma gereksiz hocalar da çıktı çok değer verdiğim arkamdan bıçaklandığım da oldu - odtü menşeili hocalar tarafından hem de - beni sürekli git buradan kurtar kendini istersen seni avusturyaya biyofiziğe yollayalım diye ittiren yine odtü menşeili memed hoca gibi mükemmel hocalarım da oldu.

derken, insanların ay ondan ders alınır mı dedikleri, ve tembelliklerine kılıf aradıkları bir hocanın dersini inat gibi aldım ve her şey değişti.
ve o dönem kendi isteğimle odtüde ıy bitse de gitsek ya diye aldığım signal transduction dır moleküler hücre biyolojisidir gibi dersleri ve moleküler genetiği falan da almaya başladım hatırlamak lazım diye..


ve geçen dönem öğrendim ki ben yazılı sınav insanı değilmişim. bu sene de ispatlandı. belki de odtüde kötü ortalama ama 7 sene sonra bile hayvan gibi bilmem bundan kaynaklanıyordu bilemeyeceğim.

neyse.
o tembelliğe kaçmak için alma dedikleri dersin hocasının gazı ile bir bursa başvurdum. odtüden 2 hocam kanser esntitüsünden de mükemmel Lale hocamın seni almamalarına imkan yok gazı ile, cidden kendimi jurinin önünde buldum ve geçtim...

o kadar acayipti ki..
hem sertaç hoca senelerce git japonyaya dedi
hem ailem baksana burslara dedi
hem orkun BAŞVUR ŞU MEXTE dedi defalarca
mehemehemehe beni mi alacaklar derken, bir gün derste p. hocanın mext var başvur diye çat diye ders ortasında bana dönmesi ile gaza gelip başvurdum...

ve bu süreçte ne gördüm biliyor musun, seni mesleğin yüzünden aşağılayan tüm insanlar sikik onun bunun evlatlarıdır. Zaten öylelerdi gözümde başkalarına yapanlar, asla yapmam yaptırmam da, ama çok etkilenmişim demek ki...
insanlar " hıı yalnız cnm burada biyolog napıcak ki" fazından "ay ben de seninle çalışmayı o kadar isterdim ki tüh lütfen iletişimi koparmayalım" a o kadar hızlı döndüler ki...
zaten odtüydü di mi lafını o kadar duydum ki...
ve biyolojiydi dediğimi falan da biliyorum gözlerine sokarcasına.


ve inanılmaz bir hatadan dönmüşüm yeni yeni anlıyorum.
Yahu ben nasıl az kalsın bu boktan ülkenin boktan normlarına kendimi feda edip, bilimden vazgeçmeyi göze alacaktım ya..


dediğm gibi az kalsın hayatımın hatasını düzeltiyorum derken hayatımın hatasını yapıyormuşum.

Şu an inan, makaleleri okurken ellerim titriyor heyecandan falan. Komik olan charite ye gitsem de kendimi temel bilimlerde uzmanlık yaparken bulacakmışım ve kocaman bir vakit kaybı olacakmış arada gerçekten.


ben temel bilim insanıyım ya.
annemin bana dönüp, çocukluk hayallerinin yolundasın seni tebrik ederim dediğini bilirim.
neden dedim bir gün, ilk okul 1 de miydin anaokulunda mıydın neydin büyüyünce ne olacaksın dediklerinde derdin ki dedi "ben bilim insanı olacağım" derdin. dedi.

ben biliminsanı olacağım.
daha 1 fırın ekmek yemem lazım ama cücük.



şunu izlerken insanın gözleri dolar mı ya.. www.youtube.com/watch?v=hA0V0IIRKgg

okuldan bağımsız adamların eğitim anlayışlarına bak ya




istanbul
hosting