16 Ocak 2016, Cumartesi
saat: 03:41
sevgili günlük selamın aleyküm. geçen gün yazdığım üzere ilişkimiz sallantıda gidiyor. bunun pek çok sebebi var. herşeyi yazıp ifşa etme taraftarı değilim aslında. veya sırf orada amsalak bir imaj çizdiğim kendimi savunma yoluna da gitmeyeceğim. çünkü işin iç yüzü o kadar basit değil. veya sadece orada anlattığım kadarıyla da değil. yaklaşık bir haftadır aramız bok gibi. haftasonu ettiğimiz kavga ya da daha doğrusu öncesindeki 5 gün boyunca bana yapılanlar sözlü eziyetler en son canıma tak dedi. hiç birşey yapmadığım hiç bir şekilde bir rahatsız edici davranışım olmamasına rağmen sürekli "vay o vay bu" şeklinde bunaltmalar en sonunda meyvesini verdi ve bir aydınlanma yaşadım. uzun süredir içinde bulunduğum baskı ortamı bir anda olaya uzaktan bakmamı sağladı ve bir anda koptum ilişkiden. aslında bu ilişki için çok emek verdim. kolay kolay vazgeçme taraftarı değilim. ama bir takım konularda çok rahatsızım. bunu nasıl dile getireceğimi bilmediğim için tam olarak konuşmaya yanaşmıyorum. kendimi fazla baskı altında hissediyorum. bu konuda salt onu suçlamak tabii ki haksızlık olur. sonuçta liseli çocuklar değiliz. bu konuda benim payım tartışılmaz. ama işte fazla geldi anladın mı? birikti birikti ve patladı. ha anlatmadım mı? anlatmaya çalışmadım mı? çooook. ama anlamaya yanaşmadı. işin bu boyuta gelebileceğini mi düşünemedi veya hissedemedi mi? emin değilim biraz inatçı. azıcık. evet seviyorum tabii ki ama çok bunalmış durumdayım. özel yaşama saygı sınırını çok aşmış bulunuyoruz. bundan rahatsızım. kendimi sürekli denetim ve kuşatma altında hissediyorum. isteklerimi yerine getirme özgürlüğümün çoğunlukla elimden alınmış olduğunu hissediyorum. bu da beni gerdi. küçük küçük birikti. sevdiğim için tölere ettim. sonuç bu. nasıl toparlarız hiç bir fikrim yok. olayın ne olduğunu anlattığım vereceği tepkiler gözümde büyüyor. ama sorun şu, bunlar benim vazgeçebileceğim şeyler değil. çünkü benim geçmişim böyle. 1 yıl dayanabildim. 1 yılın sonunda patladı. bundan sonra 1 yıl da dayanabileceğimi sanmıyorum. yani aynı şeyler olmaya başladığı zaman ben yine aynı tepkileri vereceğim. o yüzden bunları aşmamız gerekiyor öncelikle. yoksa... yoksası belli. yürütemeyiz bu şekilde. bende yürümez daha doğrusu. | ||
|