08 Şubat 2016, Pazartesi
saat: 22:53
Bugün tüm işleri öğleye kadar halledince büyük bi boşluk kaldı bana. japonum film festivaliyle mesgul oldugundan onuda rahatsız etmek istemedim.
tek başıma takılayım madem diyerekten gezdim tozdum. taksimdeki esnafa kendimi sevdirdim, bu aralar sürekli kafana kakar gibi belirtiyorum ama acayip yakışıklıyım,yakısıklılıktan kastım heykel gibi yüz felan değil bu arada tarzımla adeta büyülüyorum. ne klasik ne de spor orta karar ama cuk oturmuş bi tarz her zaman etkileyicidir.
bende hatunlarda bunu ararım genelde zaten.
herneyse kendimi övmeyi sevmem çok:p
kitap alışverişinde bulundugumuz bir hatun var gayrettepe semalarında,buna stefan zweig'in satranç kitabını vermiştim oku diye, bak sonra sözlü yapacam ona göre oku dedim:p
hayatımda okuduğum en güzel kitaptı, zevkine hayran kaldım,tavsiyelerini şiddetle bekliyorum diye yürüdü bana bildiğin,yürünmeyecek gibide değilim şimdi doğruya doğru.
neyse onun yanından çıktım sinemaya gittim. kötü kedi şerafettin'e eski günlerin hatrına gideyim dedim ama leş gibi olmuş. tek güzel yanı cihangir'in animasyon haliyle cezmi baskın'ın trakyalı bakkal tiplemesiydi. yani biz seni karikatür olarak sevdik bağrımıza bastık hemen film yapıp saçma sapan bizi kendinden soğutmanın ne alemi var ya.
yeni mektuplarım yoldaymış belki yarın elime geçerler.
birde bugün kalbim tekleyip durdu bikaç gündür hatun trafiğinden dolayı süngere dönmüştüm galiba o biraz yordu. tamam çok yaşamıyacağımı bende biliyorumda henüz gitmek içinde çok gencim ya. umarım bi daha tekrarlamaz,can sıkıcı bi durum.
her neyse
fenerbahçemizin şahane basket oynadığı,celticsimizin doğu 3.lüğüne yükseldiği şu günlerde canımızı cok sıkmayalım böyle şeylerle.
bu arada sophie kinsella şahane bi kadın ya, her romanı insanı keyiflendiriyor şiddetle tavsiye edip sizi sezen aksuyla başbaşa bırakıyorum.
www.youtube.com/watch?v=J9Y1YBl34bk
