12 Şubat 2016, Cuma
saat: 19:20


Korkarım ki sakınılan göze çöp yine battı ben ne kadar sakınsam ne kadar üstüne düşersem işler hep o kadar kötüye gidiyor. Gerçekten birçok şeyden vazgeçtim. Dünyamın merkezi haline getirdim. Sonra baktım ki bu benim hayatımı almış artık bana ait yaşanacak bir hayat kalmamış. Artık yaşanacak bir hayat kalmamış ortada.
Bakıyorum şimdi hayat hakikaten oyunlar üzerine kurulu, oyun diyorum çünkü hepimiz oynuyoruz bir şeyleri kimimiz figüran kalıyor hayatta kimimiz de başrol oynuyor ama oynuyoruz. Kim ne söylerse söylesin bu oyunda benim oynadığım rol sanırım yok ne zaman oynamaya başlasam bakıyorum ki aslında rol yapmıyorum. Gerçekleri oynuyorum ve söylüyorum sevdiğim insanlara, birde bakıyorum gerçekler ağır geliyor.

Oyun oynanmalı ve oynanacak ben buna karşı duramam, sevdiğim insanlara oynamak istemiyorum ama o zaman sevecek kimsem olmuyor. bakıyorum ben ve yalnızlığım baş başa kalmışız yine ve yeniden.

Yanıldım.Sonucuna katlanılacak, acı çekilecek, kabuk bağlayana kadar kanayacak ama geçecek. Birde bakmışsın ki hayat senin ellerinden kaçıp gitmiş. O zaman hesabını verebilecek misin boşa geçirdiğin bu yılların. Veremezsin.
Ne yazık ki mutlu olmayı bilmiyorum sanırım yanlış anlaşılmalarla mutlu olunur mu onu da bilmiyorum.
Sanırım kendimi yanlış anladım, sanırım seni yanlış anladım, sanırım biz bir yanlış anlamayız.
Ben hep sen derken benden önce sen derken günaydından önce sen derken, su demeden önce sen derken, ekmek demeden önce sen derken sen ne diyordun ki?!

Yaşanılması gereken yaşanılmış olmasından pişman olmadığım ama yine aynı bitecekmiş gibi görünen bu zavallı haytımda yine hiç bi haltı becerememiş bişeyim ben ne olduğumu sana bunları neden yaşattığımı da bilmiyorum umarım beni affedersin umarım seni sevdiğim için de beni affedersin, umarım sana seni çok sevdiğimi söylediğim içinde affedersin, ama benim hatam su ki sana karşı hep dürüst olmaya çalıştım yalansız dolansız rol yapmadan yaşamak istedim kandırmak, faydalanmak kullanmak istemedim ne yaşandıysa sevgiden yaşandı ne olduysa sevgiden oldu, seni çok seviyor(rum)(dum).
Hayatta kimse vazgeçilmez değil hiç kimse, gerektiğinde bütün gemileri yakmasını da öğrendim, öğretildim. Bu yüzden gerekmemesi için elimden geleni yapacağım. Umarım bi gün farkına varırsın…

MuraT
03.05.2007


Yukarıda yazdıklarımı okudum aradan yaklaşık 10 ay sonra bu arada askere gittim geldim. Okuduğumda aslında Olacakları çok önceden gördüğümü fark ettim. Bakıyorum da gereksiz yere uzamış her şey ama sevgiler bitmiyor. Askerde ayrıldık nedensiz, nedensiz ayrılınır mı oldu işte ayrıldık ama bitti diyemiyorum çünkü hala onu çok seviyorum çok zaman aklımdan çıkmıyor. Asker dönüşü 25 ocak ta görüştük konuştuk yani ben konuştum o yine her zaman ki gibi sustu ben içimdekileri döktüm ağlamaklı oldum bazı zaman ama ağlamadım neden ağlıcakmışım ki içimi boşaltım sordum –seni sevmiyorum de bitsin dedim- söylemedi.

Yazık ki biliyorum o da beni seviyor ama ben onu bu haliyle sevemiyorum bu iş kadını durumlarıyla sevemiyorum üzerinde emanet olan şeye kendini o kadar kaptırmış ki farkında değil kişiliğini benliğini ve beni ona bağlıyan saflığını kaybettiğinin. Yazık. Oysa ki ben onun saflığını ve temizliğini sevmiştim. Biliyordum değişeceğini işe girdiği zaman gerçekten biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Konuşmalarımızın büyük bir bölümünü artık onun işi oluşturmaya ve onun sorunları olmaya başlamıştı. Benden yada benim sorunlarım önemli değildi ya da öncelikli değildi. Ama sorunlar bitmiyordu hatta katlanarak çoğalıyordu. İş yemekleri olmaya başladı doktor denilen mahlukatların masalarında onların agız kokularını çekmesi gerekiyordu İŞ için ve sanırım bundan da mutlu oluyordu bilemiyorum ama şikayetçi olmadığı kesindi.

O kadar acemiydi ki o kadar kör, her seyi şirinlik yaparak aşabileceğini sanıyordu. Oysa bilmiyordu ki bir çok erkek (doktor olması bunu değiştirmez) SEKS ister bunu da öğrenecek. Anlattım ama dinlemedi ama öğrenecek umarım bedelini çok ağır ödemek zorunda kalmaz!.

Yorulmuşum artık baktığımda o kadar yıpranmışım ki istemiyorum artık kimsenin derdini kederini ben yalnız da mutluyum sanırım. Evlen diyorlar bana nasıl kiminle neden. Sadece aile istediği için. Ben artık bütün inançlarımda büyük tahribatlar olan bir adamım. Aşk, sevgi, arkadaşlık, belki din, dostluk, özveri, sadakat, uğruna adamak hayatını v.s. bu kavramların içini doldurabilmek o kadar zor ki benim için…

Sonunda yine ben yalnızım ve mutlu sayılmam. Hayatımda artık sadece sevişmek için birileri giriyor. Bundan çok memnun olmasam da şimdilik idare eder. Ama ben hala kiminle sevişsem onu aldatıyorum. Çünkü gerçek şu ki ben hala onu seviyorum ama o bunu bir daha duyamayacak ve bilemeyecek artık.
Hoşça kal sevgilim seni artık çok derinlerde seviyorum.

MuraT
05.03.08

elchivo

istanbul
hosting