21 Şubat 2016, Pazar
saat: 04:17


öldüğün gün çekmecende bi şırınga buldum.paketini sakince açıp iğneyi ucuna taktım ve yavaş yavaş ruhuma batırdım.elim hafifmiş hiç acımadı.sonra biraz ruhumdan çektim içine.itiraf ediyorum bu olup olmadığı konusundaki şüphelerimi gidermek içindi.bi kaç damla geldi ama fazla değil.sonra ruhumla resim yaptım.
o gün koktuğun sabundan aldım kendime.ellerimi her yıkayışımda seni çok istiyordum.her nefes alışımda seni istediğim yetmezmiş gibi.
avuçlarımı açıp seninle konuşuyordum.sonra da yüzüme sürüyordum kokunu duymak için.ölmeden önceki gibi elini yüzümde gezdirirmişsin gibi oluyo.
ağlayamıyorum,hayır.

ağlasam senden çekinmezdim hem, gözyaşlarımı ellerinle sildiğin günleri unuttum mu sanıyosun.sırf sen masaj yapar gibi başımı iki elinin ortasına alıp baş parmaklarınla sefkatlice yanagımdan süzülen damlaları silerdin.
İlk ağladığımız geceyi hatırlıyormusun. Babam ve oğlum izliyoduk sen beni izliyordun.Bir adamı bu kadar güzel ağlarken görmemiştim diyorsun.
Film bitiyor, elinde bi şişe şarapla içeri geliyosun, zaman ilkbahardan ılık bir akşam,kocaman evinin daracık balkonundayız. Elinde üvercinka kitabı, bir elinde kadehin. Kemik gözlüklerini takmışsın ve okumaya başlıyosun, şu anı o kadar net hatırlıyorum ki.

Senin bir havan var beni asıl saran o
Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Sabahları acıktığı için haklı
Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
Birçok çiçek adları gibi güzel
En tanınmış kırmızılarla açan
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil


üvercinkayı ne zaman okusam özellikle şu bölümde, o balkonda elimde kadehim bacaklarımı aşagı sarkıtmış gözlerimi kapatmış kendimi sana bırakmışım gibi hissetmekten alamıyorum kendimi.

en çokta böyle gecelerde özlüyorum seni.


istanbul
hosting