25 Şubat 2016, Perşembe
saat: 08:07


Bu gunlerin kiymetini bilmem gerek, diye dusunmeye basladigima gore I guess I have "one of my turns coming on".

Magma dinleyen birisi bana Dëstruktïw Kömmandöh hakkinda ne dusundugu soyleyebilir mi? Karsiliginda ben de ona soyleyecegim.

Hadi hesap yapmayayim, once ben soyluyorum:

Nasil ki fugler temayi dinleyip takdir etmemiz beklentisiyle yazilmiyorsa, Magma'nin ritmik muzigi de ritimlere odaklanmamiz icin degil. Her enstruman ayni seyi caliyor, ayni yerde susup ayni yerde cosuyor, ritimler sonsuza kadar uzuyor gibi gorunen bir duzlem muhakkak ki var. Iste o duzlem ayaklarimizi basmamiz gereken yerdir. Ayaklarimiz saglamda oldugunda gozlerimizi kapatip dengemizi bulabiliriz. O denge, tekduzeligi ortalamis, etrafinda salinan kucuk, minik, piril piril cevherlerde somutlasiyor. Anlik virtuozite gosterileri, orada olmamasi gerektiginden kulagimizi hafiften kasiyan sesler falan, bunlar hep guzel. Ama en sevdigim, gercekten orada olmamasi gerekmesine ragmen mutemadi varligiyla insani abandone eden sey... Tekduzeligin surtunme yuzunden yavaslamasini bekledigimiz dinamigine surekli bir yerlerden eklenen o insan enerjisi. Mutlu bir sabaha uyandigimda hissettigim seyi muzik surdukce, surekli, yeniden yaratiyorlarmis gibi. Bu nedenle, Magma dinlerken uzaydan gelmis cetin ceviz bir meyvenin kabugunu kirip nektarini tadiyormus gibi hissediyorum.

Bedensel fitligin "living the life of the mind" icin bir on kosul oldugunu dusunuyorum. Aksi taktirde bir secim degil, bir mecburiyet olacakmis gibi geliyor. Kisaca

"Yasamak [the life of the mind] sakaya gelmez."

Bu yuzden amuda kalkmayi cok ciddeye aliyorum. Gercek.

Arkadaslarini degistiren insanlar kendilerini degistiriyorlar. "Being true to oneself" siarini inkar ediyorlar. Ama degistikten sonra, artik olmadigin kendine durust olma sorumlulugun kaliyor mu? Bence kaliyor. Agizda kotu bir tat olarak.

Bir suru bir seyler... Sanirim bu da ayni seyin habercisi: "one of my turns coming on".

istanbul
hosting