|
22 Eylül 2017, Cuma
saat: 12:42
Bence butun insanlara "Hadi Ordan!" diyebilmek cok onemli. Icinizdeki sesi dinleyin. Ozellikle kritik bir karar verirken. Sizin olsun karariniz. Midenizin en derinlerinden geliyor olsun. Dunyanin en kotu karari bile olsa altinda imzaniz olsun. Gut feeling diyorlar buna ingilizcede. Yanilmaktan da korkmayin bunu yaparken. Cunku yanilmis bile olsaniz, dunyadaki insan hayvan bitki, canli, cansiz, duvardaki civi, dolaptaki krem peynir ve diger her sey yanildiginizi haykiriyor bile olsa o karar size hala en dogru karar gibi geliyor olacak. Bu noktada kendi içsel sezginizi gormezden gelir baskalarinin iknasiyla baska bir karar verirseniz bilincdisi duzeyde kendinize inancinizi kaybetmeye baslarsiniz. Gittikce kuculur, kuculur, ve kendi gozunuzde onemsizlesirsiniz. Neye oldugunu bile idrak edemediginiz bir ofke buyuttugunuzu fark edersiniz. Kafa karisikligina ve aciklayamadiginiz bu icsel huzursuzluga uyanirsiniz sabahlari. (Ve sonra gelir adamin teki Prozac filan yazar size. Hasta oldugunuza ikna etmeye calisir ilac endustrisi. Gerek yok, hic gerek yok. Hasta filan degilsiniz cunku. Sadece yasamayi tam beceremediniz daha. BUT that's ok. Yasamin kendisi bir ogrenme sureci zaten.) Velhasil kelam, icinizdeki sesi dinleyin. Yanilmis bile olsaniz en azindan icinizdeki sesi dinlemis olursunuz ve bence dunyaya tam da bunu yapmak icin geliyoruz. Tabi ki bunu belirli bir mental saglik duzeyindeki insanlar icin oneriyorum. Toplumun buyuk cogunlugu icin yani. %1lik kisimdaki ciddi derecede hasta ve sapmis kisiler, sadistler, psikopatlar filan gidip kedi kesmesin icimdeki sesi dinledim diye. Sonra gelip beni suclamayin. | ||
|
|
||