02 Ekim 2017, Pazartesi
saat: 13:25
Hayatın enteresanlıkları bitmek bilmiyor. Geçen sene yaz ayında hayal bile edemeyeceğim kötü günler ve geceler hatta aylar geçirdim. Kabus hiç bitmeyecek gibiydi alışmak lazım artık hayatımız kabusa döndü diyerek girdiğim depresyon ve ilaçlarla kötü zamanları geçirdim ve bitirdim çok şükür. Geçen senenin aksine bu sene de hayal bile edemeyeceğim kadar güzel bir yaz geçirdim ki kış da ayrı bir güzel geçecek diye ümit ediyorum :)
Yazın son tatil dönüşünden yazıyorum sana, bütün yaz türkiye de gezdiklerim ayrı yurtdışında gezdiklerim ayrı. Hiçbir hafta sonunu evde geçirmedim.Tabi bunların hepsi sevdiğim sayesinde oldu. Özellikle ilaçları bıraktıktan sonra durup bakıyorum ona ve yanımda olduğuna inanamıyorum, demekki ilaçlar beynimi ne kadar uyuşturdu ise bir sene sonra ancak bu his beni buldu :) Senelerce yoktu ama şimdi var ve yanımda ama ben hala bir inanamama hissi ile doluyum.
Gelelim yurtdışı gezilerine; haftasonu Karadağ ile başlayan geziye karayolundan hırvatistana geçerek devam ettik. Sevdiğimin sayesinde hiç görmediğim ve göremeyeceğim bir lüks içerisinde yapıyoruz yalnız bu gezileri.Kendimi prenses gibi falan hissediyorum ama gel gör ki içimdeki varoş benimle her yerde :D Geldim 37 yaşına ama hala alican gibi giyinip saçımı adile naşit topunu ile tamamladıktan sonra son model mercedese binip bağdaş kurup oturabiliyorum :D:D:D
Allahtan adam benden daha rahatına düşkün olduğu için dış görünüşe önem vermiyor.
Karadağın gitmediğimiz bir şehrine gittik ki masallardan fırlamış ve gerçek olmuş desem az kalır yanında, hele hırvatistana aşık oldum resmen.Başka yerleri gördükçe gelip İstanbulda yaşamak resmen işkenceye dönmeye başladı :((
Beni bıraksalar tarzancamla karışık ingilizcem ve vücud dilim ile oralarda yaşar giderim.
İnsan bilmediği birşeyi isteyemez ya görüp gezdikçe daha fazlasını istiyorsun, enteresan.
Daha anlatılacak çok şey var aslında, hemde hepsi birbirinden güzel :)
Anlatırken bile kendimi garip hissediyorum paylaşmam lazım bu mutluluğu ;)
