17 Ekim 2017, Salı
saat: 12:46


Koğuuuuuuuş kalk!


Dışarıda mis gibi bi hava var, ben ki yılların sonbaharcısıyım. Yere düşen yapraklara, gökyüzünü kaplayan bulutlara ve zeytinyağlı pırasaya bayılırım ama güneş o kadar güzel ki, şöyle bir dolanmazsam ayıp olacakmış gibi geliyor. Zaten kediyi veterinere götürmem lazım, parazit aşısı olacak. Bahane olur.

E. aradı, "Geleyim mi?" dedi. "Gelme." dedim. Yani bir kaç gün önce son derece iyi bir fikir gibi gelmişti ama bu gün dünyanın en gereksiz fikriymiş gibi geliyor. Niye gelsin ki? Ne yapacağız yani? Üstelik evimde benden başka bir insan evladının varlığı hoşuma gitmiyorken.

Bence her şeyin sorumlusu hormonlar abv!

"Boku wa asu kinou no kimi to deto suru" diye romantik bi Japon filmi izledim. Adam sarılmak için kızdan izin istiyor, çünkü kıza aşık. Kız da izin veriyor çünkü o da adama aşık. Sonra sevişiyorlar. Ben Japonya'ya taşınıcam ya, böyle inceliklere hasret kaldım.

Dünkü İspanyolca dersine, Valencia yöresinden aramıza katılan bir İspanyol girdi ve anladım ki İspanyol erkekleri gerçekten bi acayip. Hey yavrum hey.


Biraz ders çalışsam hiç fena olmayacak.


istanbul
hosting