31 Ekim 2017, Salı
saat: 20:21


1000 yıl sonra nasılsın Güncem?
O ilk acılar geçince sanki hiç yazmayacak gibiydim de sonunda burada buldum yine kendimi.
Hangi köprüler altından kaç metreküp sular aktı da geri geldim bilmem ama anlatacaklarım var yine.
Özetle anlattıklarımdan hiç ders almamışım, sadece de sildiğime pişman oldum.
Sanki her şey aynı da tek fark artık hatamı görebilmem gibi. Görüp de düzeltme aşamasına ya da hatayı yapmama seviyesine daha ulaşamadım Günce.
Konuşmak istediğim insanlardan kahve içelim teklifine olur, duşa gireyim bir dedikten sonra yanıt vermeyerek, yine kendi kendime oturup içerek, bütün eşlik ve dostlukları ve kendimi sabote ederek devam ediyorum hayatıma.Değişen bir şey yok yani.
İçki içmediğim günlerde kendimle o kadar mutluyum ki kimseyi aramıyorum, teklifleri kabul ettiğim ya da insanları davet ettiğim günlerde kendimi tutamıyorum sanki hakkımda düşündüklerini kanıtlamak için.
Bu olmadığımı bilsem de, bildiğimi kanıtlayabileceğim hiçbir şey kalmadı elimde. Bütün tanıdıklarınız sizi yanlış tanıdı diyesim geliyor da ya tanıdıkları gerçekten bensem?
Neyse Günce, hayatım yolunda sayılır işte, her zaman anlattığım gibi, derste başarılıydım şimdi de işte başarılıyım, kalp kısmı yine fonu boyanmamış resim gibi. İlkokul öğretmenimin notunu kırarım dediği gökyüzü boş resimler gibi, karakterler, detaylar tamam, gökyüzü ve arka plan bomboş. Tamamlanamıyor birtürlü.
Bu kadar yıl içinde resim bazen tamam oldu, taman olduğu çoğu zaman BLACK OUTtu, şimdi yine yarım Günce.
Dinlediğim şarkılar yüzünden ne diyeceğimi unuttum, yine mutlu değilim.


istanbul
hosting