15 Kasım 2017, Salı
![]() saat: 00:37
![]() Yine kaldık başbaşa Güncem, Tüm tanıdıklarımın içinde beslediği, büyüttüğü "GİTME ARZUSU" yine tüm düşüncemi kapladı. Okyanus ortasında gemiyi terk etmek istiyor gibi hissediyorum kendimi ki buna hiç gerek yok. Gitmek mi zor, kalmak mı? Spordan sonra çok acıkıp, hiçbir şeyle doymamak daha da zor. Yarı açık cezaevi Magosada avluda dolaşıyorum, hiçbir çeteye üye olmadım, gizli buluştuğum arkadaşlarım var ama sırf bu adada azınlıkta olduğumuz için arkadaşlık ediyoruz. Birbirimize ihtiyacımız var ve hepimiz buradan gitmek istiyoruz. Yansımalar ve gölgelerle dolu etraf, olabileceğim ve asla olmak istemeyeceğim insanlarla kuşatılmış gibiyim. Bu kadar çalışmasam beni buralarda asla tutmazlardı, nasıl bir yerdeyim biliyor musun gözden çıkaramayacakları için çıkarmadıkları bir iş yerinde çalışıyorum. Hayatımın yüzde sekseni iş,şimdi 10'u spor, 5'i kendim, 5'i de hiçbir şey. Sıradan bir günde, hem de spordan sonra adadaki en sevdiğim iki insanla ve bir eski düşmanımla aynı masada güldükten sonra hala ölmek istiyorum. Son cümlemdeki her şey benim için değişimi simgeliyor, son kararım hep aynı kalıyor sadece. Kararımı uygulamamamın tek sebebi, görmek istediğim yerler muhtemelen bu dünyaya ya da bu realiteye bir daha gelmeyeceğim. Bunu içimde bir yerde gerçekten hissediyorum, inek olarak Hindistanda tekrar dünyaya gelme fikrini savunmak bana hep cazip gelse de. İnsan olarak geldikten sonra geri dönüşü yok gibi buraların. Sonra görmeyi de manasız buluyorum işte o zaman işler iyice sarpa sarıyor. Görüp de ne yapacağım diyorum, ne hissedeceğim, hafıza denen hatıra ve bilgi çöplüğünde bunlar kaydolsa ne olacak. Deneye katkıda bulunmuş mu olacağım, 3d yaşam denemesi. Allah'ın Sims 3'ünde başka bir gün daha yine tamamen gitmek istiyorum bilinmeyene. Hiçlikten başkası cazip gelmiyor, Belki seneye.. | ||
|