18 Kasım 2017, Cumartesi
![]() saat: 02:08
![]() Tam da böyle zamanlarda, yıllarca dinlenen nasihatlar insanın yüzünde acı bir tebessüm yaratmaktan başka işe yaramaz oluyor. Sen onu seviyorsun, belki de o başkasını seviyor ve sen elmayı sevdiğin için elmanın da seni sevmesi gerekmediğini bildiğin halde üzülüyorsun. Perde kapanıp aşk salonu terk ettikten sonra kalbinle başbaşa kalıveriyorsun, yapma diyorsun yapıyor gönlün. Gençliğine verdiğin, unuttuğun bütün duygular geri geliyor ve hala hiçbir şey öğrenmediğini yolun başında olduğunu fark edince sudan çıkmış balığa dönüyorsun. Sözlüklerde sevginin anlamını arayıp kendini kelimelerle sevmediğine ikna etmeye çalışırken günler, haftalar ve aylar geçiveriyor fark ettirmeden. Her gece unutmak isteyip de ertesi sabah onun kokusu olmadan uyanınca hatırlayıveriyorsun. Geçeceğine yürekten inanmak isterken geçmesini istemediğin için ondan vazgeçemiyorsun. Dahası kendine ne yaptığını fark edemiyorsun, inkar etsen de bekliyorsun. Kalbini kıranın seni sevmemesi değil beklentilerin olduğunu kabul etmeden. | ||
|