01 Aralık 2017, Cuma
saat: 20:29


Söze Soul Reaver adlı efsane oyunun baş karakterlerinden olan Kain'in harika cümlesiyle başlıyorum.

"So we are a step closer to our destiny."


Kötü adam kahkahasını hahahahaha diye yazmıyorum ki coolluğu kaçmasın.

Yaşamaktan korktuğum ya da yaşamak istemediğim şeyi düşünmenin, onu yaşamaktan daha çok yoruyor olduğunun bilinciyle; yarınımın iki gün öncemden daha kötü olamayacagından eminim.

"So we are a step closer to our destiny."

Burnum iyi koku almaz benim; senin duramadığın yerde, ben rahatsız bile olmam belki. Durum koklamakta üstüme yoktur ama. Koklarım, alırım kokuyu, kimse ihtimal vermiyorken. Burnum sızlar böyle durumlarda. Keşke derim, burnum gerçekten koku alabilseydi.

"So we are a step closer to our destiny."

Çin'de olmasından korktuğum her şey oldu. Uykusuzluk, yorgunluk, planlandigindan fazla suren harici isler, paramparça fikirler, ayni anda 4 yerde olmaya çalışmalar. Düşünürken daha acı vericiydi. Şimdi yine okyanusun ortasinda bir gemi, sallanıyor iki geri, yine geri. Avustralya, bekle bizi.

"So we are a step closer to our destiny."

Düşünce, kemirir. Eylem değildir, sorumluluk getirmez; yer bitirir : eylem ister. Zordur. Söz olur çıkar ağızdan, mukus olur akar burundan. Eylemdir artık düşünce,kolaydır. Ne kemirebilir ne de yiyip bitirebilir. Nefesin bile değişir. Bakışların da.

"So we are a step closer to our destiny."


Bir ağabeyimiz daha var, çok kıymetli. Hem o Kain gibi kurgu filan da değil; ama onun da oyunu var. Demiş ki "There' s no greater woe than remembering the good times when suffering the pain." ya da öyle bir şey. Bu ağabeyimiz Dante. Hani şu cehennemi olan.

K K K please!
Kurtlarımdan kurtuluşumu kutlayınız.

"So we are a step closer to our destiny."



istanbul
hosting