02 Aralık 2017, Cumartesi
![]() saat: 23:49
![]() benim takıntılarım var. ben takıntıları olan biriyim. örneğin burada yazdığım her günceye yukarıdan tam beş boşluk bırakıp altıncı sıradan başlarım. neden beş diye sormaya gerek yok çünkü kurcaladığım kadarıyla bilinç altım ya da üstümde mantıkla ya da duyguyla açıklayabildiğim bir yanıtı yok. yalnızca tek sayı olmasının bir önemi var. tek sayı iyidir. genellikle paragraflar arası bir boşluk, konular arası geçiş yapıyorsam ya da günceyi kendimce bölümlendiriyorsam ve bitirirken yazdığım son nottan önce de yine üç boşluk bırakırım. ve tabi her güncenin sonuna mutlaka bir son not yazarım. iç çamaşırlarımı, çoraplarımı ve pijamalarımı çekmecelerine belli bir düzende katlayıp yine bu düzene uygun biçimde giyerim. tabak, çatal-bıçak-kaşık ve bardakları mümkün olduğunca belli bir sırayla kullanmaya çalışırım. yatağımı sabah kalkınca yapmamışsam -ve hasta değilsem- en kötü gece içine girmeden önce yapar, ondan sonra yatarım. yalnız işin bence güzel olan yanı bunları yerine getirilmezse dünyanın sonu olacak mecburiyetler olarak görmememdir. takıntılarımın kölesi olmadım hiçbir zaman. takıntılarım benim şımarıklığım; kendimi sizden ve herkesten farklı hissetmek için kendime uydurduğum ufak oyunlardır. şu an "istediğim anda sigarayı ya da alkolü ya da uyuşturucuyu bırakabilirim" diyen ama buna götü yemediği için bırakamayan bir bağımlı gibi konuştuğumun da farkındayım. olsun. ben takıntılarıyla mutlu olan biriyim. değişin. | ||
|