05 Ocak 2018, Cuma
saat: 04:18


Son bir yılda, yani K.'dan ayrıldığımdan beri geçen şu 350 günde çok şey değişti.

Biraz da olsa kendime dışardan bakmayı öğrendim.
Yanlışlarımı görebilmeyi, değiştirmeyi denemeyi, başarısız da olsam olsun yine de iyiyim diyebilmeyi.

Algım genişledi.
Eskiden anlamsız gelirdi, durup bir yeri izlemek.
Şimdi bazen balkona çıkıp kuşları, insanları, arabaları, ağaçları, yerdeki yaprakları izliyorum durup dururken. İyi geliyor. Yaşamın ben evimde oturuyor olsam da akıyor olduğunu bilmek. Belirli bir düzende akan bu dünyaya ben de katılabilirim eğer istersem diye düşünmek anksiyetemi azaltıyor.

Kendimi de, annemi de, arkadaşlarımı da, işte beni üzenleri de olduğu gibi kabul etmeye çalışıyorum.
Kaderci bir olsun ne yapalımdan ziyade beni ben yapan şeyler bunlar ve bunlarla tam olarak kendimim ve iyiyim diyebiliyorum. Her zaman olmasa da.

Henüz tam olarak başaramadığım şeyler de var.
İnsaları gereğinden fazla sahiplenip, anneleri gibi kanatlarımın altına almaya çalışma huyumdan vazgeçemedim.
Kontrolcülüğümü törpülemeye çalışsam da, düşündüğümü bam bam söyleme huyum hala insanların beni kontrol manyağı olarak nitelendirmesine sebep oluyor.

Eskiden yaptığım gibi her şeyin altında bambaşka anlamlar aramıyorum artıkk, arasam da kısa sürüyor.

Ama ne yazık ki kendimi biriyle yakınlaşmaya hazır hissetmiyorum henüz duygusal olarak. İstesem de olmuyor zaten. Bir süre aramda bağlar, adlar, anlamlar olmadan birileriyle takılmak ama karşılığında kimseyi kırmamak istiyorum. Tabi olmuyor. Erkekler bu konuda biraz şey. Bi kadın bi dakika ben seninle sevgili olmak istemiyorum diyince egoları mı yaralanıyor nedir. Sonunda hırslanıp kırılıyorlar işte. Neyse.

Spor yapıyorum, fiziksel olarak güçlü hissetmek güzel. Kendimle ilgileniyorum, yüzüme gözüme krem sürüyorum. Cildimin değiştiğini görmek hoşuma gidiyor. Sağlıklı beslenmeye çalışıyorum, abur cubur çok nadir yiyorum, fast foodu komple bıraktım.

K.'ya gelince.
Kötü biri olduğunu kabul etmeye çalışmak ağır geliyor. Üzülüyorum. Beraber geçirdiğimiz zamanların şimdi kötü yanları ağır bassa da, güzel günlerimiz de oldu. Çok aşık oldum da, bu çok başkaydı. Yatağıma yattığımda bazen hala arkamdan gelip beni kendine çekeceğini, bacaklarımı bacaklarının arasına sıkıştıracağını düşünüyorum. O anlarda kendimi nasıl tamamlanmış hissettiğimi hatırlıyorum. Bunu hatırlamak üzüyor. Bu kadar hastalıklı bir ilişkide bulduğum huzuru bir daha nerede nasıl bulacağımı bilemeyişim sanırım daha çok. Aptal yerine konmuş olmak çok çok üzüyor.
Ve bir de o normal hayatına devam ederken, etrafında kimse hala beni her gün stalkladığını bilmezken, instagrama koyduğum her storyi izleyip beni rahat bırakmazken, her şey normal gibi yaşaması, o kadınla beraber olması falan. Bunları bir türlü aşamıyorum.

Ama aşacağım.
Bu seneyle ilgili çok iyi hissediyorum.
Güzel planlarım var ve beni geride tutacak hiçbir şey yok.

Yaşlanmak çok güzel.
Keşke on sene önceki bene bunu söyleyebilsem.
Buraya sürekli aşırı üzgün şeyler yazıyorum ve geri dönüp baktığımda hep korkunç anlarla karşılaşmak sinir bozucu oluyor.
Bu da böyle bir gelecekten ve kendinden umutlu ve mutlu bir jill valentine anı.
Bazen oluyor. Ve gittikçe daha çok.


istanbul
hosting